11 Aralık 2020 Cuma

 https://www.devletialiyyei.com/upload/galeri/s/taslicali-yahya-1.jpg

Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi


Herhalde Erzurum’da iken aldım Ahmet Atilla Şentürk Bey’in Osmanlı Şiiri Antolojisi kitabını. Doğrusu kitaptan aklımda kalan şimdi Tacizade Cafer Çelebi’nin ıydiyye tabir olunan şiiri ile müellifin şiirdeki nükteleri günümüz okuyucusuna teşhirindeki (ve teşrihindeki) yetkinliği. Fakat bilahare aldığım Osmanlı Şiiri Kılavuzu doğrusu Ahmet Atilla Şentürk Bey’in sahasına hakimiyeti hususunda her halde her ehli insafı ikna eder. Kitabın adını Osmanlı Şiiri koyması hakkında bazı izahatlarını ben doğrusu tereddütle karşılıyorum; çünkü bu isim sanki Osmanlılardan evveli yokmuş gibi bir kanaat uyandırıyor, ama şimdi mesele edinmek istediğim, etrafında ve üstünde düşünmeye çalıştığım ve çağırdığım husus bu değil.

Müşarun ileyhin “Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi Yahut Kanunî Hicviyesi” isimli kitabı dört defa neşrolunmuş; son ikisi- ki elimdeki son neşri- Büyüyen Ay Yayınevi tarafından neşr edilmiş. Kitap elime geçince bitiremeden duramadım, enfes bir kitap. İlk neşri 1998 yılı olan kitabı nasıl bu güne kadar okumamışım, hayıflanıyorum. Halbuki üniversitenin ikinci sınıfındaydım o sene. Belki okudum ama o zamanki müktesebatım bu incelikleri anlamaya imkan vermediğinden hatırımdan çıktı, bilemiyorum. Fakat şu adını zikrettiğim kitaplar, bize divan şiiri hakkında anlatılagelenlerin ancak köpüğün koca okyanusa nispeti mesabesinde olduğunu gösteriyor.

Kitabı okuyunca bu son derece zengin, harikulade; türlü inceliklerle, zekâ ile, bilgi ile dopdolu şiirin aslında nasıl da güncel, taptaze olduğunun da farkına vardım ki hayranlığımı daha da arttırdı. Böylesi her çağa hitâb edebilen eserlere eskilerin “muhalled” sıfatını yakıştırmaları nasıl da münâsip düşüyor. Böylesi eserlerden istifade bitmez; biz şimdi bu lalezardan ne devşirdik, bu pınardan ne kadar içtik bir bakalım.

Ölünün arkasından ağıt yakmak kadim bir gelenek malum. Hatta İslam Ansiklopedisinin mersiye maddesinin dediğine göre ilk şiir de Kabil’in Habil’i katli sebebiyle Adem aleyhisselamın söylediği mersiye imiş. Bu kadar geriye giden ve neredeyse tüm kültürlerde ortak olan bir işte Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in mersiyesinin ne hususiyeti olabilir? Arap ve Acem divanları, bâhusus türk şairlerin divanları da mersiyelerle doludur. Hele bizim müfredatımızda(benim maruz bırakıldığım diyelim) meşhur olan Baki’nin Kanuni mersiyesidir. Şimdi bu ikisi, Kanuni Sultan Süleyman ile şair Bâkî Efendi Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in çağdaşları olan isimler. Kaldı ki Muhibbî mahlasıyla şiir yazan Sultan da şair. Muhlisî mahlasıyla yazan Şehzade Mustafa da şair.

Doğrusu kitapta Baki’nin ismi geçmekle birlikte bu yazıyı yazana kadar hususen O’nun hakkında bir şey düşünmüş değildim ama şimdi aslında burada bir meselenin iki tarafı olduğunu görüyorum. Kitapta da denildiği üzere Baki’nin Şehzade Mustafa’nın katline dair ağzını açıp bir kelam ettiği mervi değil. Fakat sefayla geçirmiş ömrünü, bir eziyete sıkıntıya düçar olduğu yok; Şeyhülislam olmak hevesinde olan ama nail olamadan ölen biri. Ama gene de makam mevki sahibi olarak yaşayıp öldüğünü görüyoruz. İslam Ansiklopedisinde “Bakî” maddesinin müellifi, Mekke kadılığı yapmış bir adamın bir na’tı bile olmaz mı? diye şaşırıyor. Öte yanda artık saraya yaklaşmış, muhtemelen yüksek mevkilere gelmesi muhtemel olan Taşlıcalı Yahyâ Beğ, sade bu istikbâli değil, tatlı canı da tehlikeye atıp bir cinayete isyan ediyor. Ve son derece güçlü düşmanlar edinip ömrünü sıkıntılar içinde tamamlıyor. Güçlü düşman lafı da havada kalmasın: Kanuni Sultan Süleyman, karısı ve Osmanlı tarihinin meşhur fendbazlarından Hürrem Sultan ile Sadrazam Rüstem Paşa. Kitaptan iktibas edelim: “Yahyâ Beğ de saraya yaklaşmaya başladığı ve yıllar boyunca hasretle beklediği itibarı tam görmeye hazırlandığı bir sırada şehzâdenin uğradığı haksızlık karşısına susamamış, hem padişah hem de kendisine Eyüp, Orhan Gazi, Bolayır, Kaplıca ve Beyazıt tevliyetlerini veren Rüstem Paşa aleyhine öyle bir eser ortaya koymuştur ki; hayatını tehlikeye atma ve bütün ömrü boyunca sıkıntısını çekme pahasına , şehzâde için gözyaşı döken binlerce insanın hislerine tercüman olmayı, ikbal içinde yaşamaya tercih etmiştir.”

Karacaoğlan “Er isen erliğin meydana getir/Kadir Mevlam noksanımı sen Yetir” demiş. Erliğin hakkını böyle verecek er gibi erleri görünce kişi erliğinden utanır. Kitaptan öğrendiğimiz bir başka husus ta şu: Eğer merhum Yahyâ Beğ bu mersiyeyi yazmasa iktidarın hışmından korkan vak’anüvisler bu cinayeti belki bir cümleyle geçiştirecek ve bu cinayet sonraki nesillerce bilinmeyecekti. Yahyâ Beğ’in bu mersiyesi hadiseyi hem zabt etmiş hem de kendisine özenen başkalarınca da benzer eserler ortaya konmuştur. Mesela Sâmî mahlaslı şair:


Bu firâk odına döyer nice yanmaz cigerün

Bu eger erlik ise ancak ola bu hünerün

Pâdişehsin tutalum yok mı Hüdâdan hazerün

Mustafâ n’oldı kanı n’eyledün a pâdişehüm”


mısralarıyla oldukça ağır sözler söylüyor padişaha. Hele şunlara nazar buyurun:


Sen Muhibbî olasın sende muhabbet bu mıdur

Mustafâ gibi ciger-gûşene şefkat bu mıdur

Kavl-i düşman sana kâr itti meveddet bu mıdur

Yok yire kan idesin ya’ni hilâfet bu mıdur

Mustafâ n’oldı kanı n’eyledün a pâdişehüm


Yine kadın şairlerden Nisayi erliğin illâ ki bir uzuv meselesi olmadığını gösterircesine ağzını önce Hürrem’e sonra fetvayı veren müftiye açıp sayıyor:


Bir Urus câdûsınun sözin kulağına koyup

Mekr ü âle aldanuban ol ‘acûzeye uyup

Bag-ı ’ömrün hâsılı ol serv’i âzâda kıyup

Bî-terahhum şâh-ı ‘âlem n’itti Sultân Mustafâ


Şâh’ı ‘âlemsin velî halk tuttı senden nefreti

Kimsenün kalmadı hergiz sana meyl-i şefkati

Ba’is olan müftîye de irmesün Hak rahmeti

Merhametsüz şâh-ı ‘âlem n’itti Sultân Mustafâ

Bu yazılanların nasıl bir gözükaralık olduğunu anlamak isteyen bu memlekette kendi eliyle sosyal medya hesabından istifa ettiğini beyan eden bir devletlünün bu istifasının şu iletişim devri olduğu söylenen zamanda bir tam gün haberinin yapılamadığını hatırlasın. Devr-i dilârâ-yı Cumhuriyetteyiz; ne asılma ne boynun vurulması tehlikesi var. Kıyas edin bu mersiyeleri yazanların neyi göze aldığına.

Rüstem Paşa Yahyâ Beğ’in kellesini vurdurtmak istemiş tabii. Yazarın söylediğine göre Kanuni’nin kendisinin de şair olması hasebiyle buna müsaade etmemiş. Fakat Merhum hayatı boyunca Rüstem Paşa’nın eziyeti altında sıkıntı içinde yaşamış. Kaldı ki Taşlıcalı Yahya Beğ kılıcının hakkı olan asker bir şâir, yeniçeri; sarayın bahşişiyle geçinen bir şair olmamasına rağmen sıkıntılardan kurtulamamış. Rüstem Paşa ölene dek geçim sıkıntısı çekmiş. Tabii arkasından bir hicviye döşenerek Paşa’nın ölüm haberinin kendisini nasıl endişelendirdiğini şöyle nükte etmiş:

Haber-i mevti melûl itti beni hayli zemân

Korkar idüm ki bu şâdî haberi ola yalan

Buraya kadar sözü uzatmamın sebebi kitabı okumanın lüzumuna kâfi mikdarda işaret edebilmek içindi. Kitabı okuyanlar bu şairlerin evvela zekâlarına hayran kalacaklar zannediyorum. Bu dehâların aldıkları tahsil ve sahibi oldukları kültür iklimi gerçekten parmak ısırtacak vüs’atte. Şehzâde’nin katline “Mekr-i Rüstem” diye tarih düşürmek, oradan Zâloğlu Rüstem’e gönderme yapmak, Padişahı medhederken zemmetmek ve bunları bu şiir dünyasının prensiplerine sadık kalarak başarmak gerçekten bu dehaların büyüklüğünü gösteriyor. Tabii bizim türk elifbasından mahrumiyetimizin bedelinin ağırlığını da.

15 Kasım 2020 Pazar


 









MARTIN HEIDEGGER



HÖLDERLİN ŞİİRİ:

DER ISTER”







BİRİNCİ BÖLÜM


IRMAKLARIN MAHİYETİNİ ŞİİR OLARAK SÖYLEMEK-

ISTER ŞİİRİ




Bu takririn amacı Hölderlin'in Hymne diye adlandırılan bazı şiirlerini işaret etmektir. “Hymne” başlığı yunanca kaside,şarkı manasındaki ΰμνος un almanca karşılığıdır ve bilhassa tanrılara hamd, kahramanları medh ve müsabakaların galiplerini onurlandırmak için söylenir. ΰμνείν-şarkı söylemek, övmek, methetmek, kutlamak ve takdis etmek ve böylelikle bayramı hazırlamak. Böylelikle isimle fiilin dolaysızca birleştiği şu deyime ulaştık. En güzel örneğini Sofokles'in Antigone tragedyasındaki V. 806vd. ile başlayan sözlerde buluyoruz:


“Bakın bana, siz ata yerin insanları...”


ve şöyle bitiyor:


“bayram hazırlığında bile kutlamayacak beni hiçbir kutlama şarkısı”


Fakat hangi manada ve ne hakla aşağıda zikredilecek olan Hölderlin şiirlerinin “Hymne” diye adlandırıldığı şimdilik açıkta bırakılmalıdır. Evvela bu şiire karşı dikkatli olmalıyız. Dikkatli olursak ancak bazı şeyleri “belleyebiliriz”, yani akılda tutarız belki bazı eşref anlarda “bellediklerimizi”, yani bu şairin sözünde söylenmiş olabileceklerden sezdiklerimizi.


Bu takrir ancak seçtiği şiirlere dair notları bildirebilir. Bu notlar da ancak katkı olabilir. Öyle ki bunların bazıları ya da çoğu hatta tamamı sadece zorlamadır da şiir“de” yer almıyordur. Bu durumda bu notlar şiirden alınmamış, ondan temin edilmemiş olur. Bu notlar kat'i surette şiirin kelimenin gerçek anlamıyla “yorumu” olarak adlandırılamaz. Bu notlar ancak Hölderlin şiirinin hakikatinin ıskalanması tehlikesine karşı bazı kıstaslar, dikkat için bazı işaretler, teemmül için duraklar sağlar. Bu notlar şiir için sadece katkı olduğundan şiirin kendisi evvela ve daima öncelikli ve el altında olmalıdır.

Bu takririn temelini oluşturan metinler Hölderlin şiirinin her müstakbel işitilişinin müracaata mecbur olduğu baskıdan alınmıştır. Bu baskı 1911 yılında Norbert von Hellingrath tarafından hazırlanmış ve onun tarafından I, IV ve V. ciltler halinde neşredilmiştir¹. Norbert von Hellingrath 1916 yılının 28 Aralık'ında Verdun önlerinde öldü. (Zinkernagel baskısı da yararlıdır.)


a)İster şiiri

Takrir Hölderlin'in kendisinin yayınlamadığı, yazıda ve taslakta başlıksız bıraktığı bir 'Hymne'ye ilişkin notlarla başladı. Bu şiire “Der Ister” (yani Tuna)² başlığını uygun gören Norbert von Hellingrath oldu.

Şiir dört kıtadan oluşuyor. Dördüncüsü tamamlanmamış. Şiirin son kıtası olup olmadığı belirsiz. Şiir şöyle(IV,220vd.):


DER ISTER

şimdi gel,ateş!

müştakız biz

bakmaya güne

ve hani sınav

dizleri yokladığında

sezilebilinir orman çığlığı.

Bizim fakat türkülediğimiz İndus'tan beri

uzaktan geldik ve

Alpheus'tan, çoktandır

mukadderi arıyoruz,

olabilmez kemersiz

hemen birinin kavraması

düpedüz

ve gelmesi öbür yakaya.

Burada lakin dileğimiz inşadır.

Zira ırmaklar ekilir kılar

toprağı. Hani nebatat yetişince

ve oraya gidince

yazın su içmeye hayvanlar,

giderler insanlar da oraya.


İster derler ama bunun adına

güzeldir ikameti. Yanar yaprakları kolonların

ve harlanır. Vahşi dururlar

dikilip, bir arada, üstte

ikinci bir mikyas, sivrilir

kayalardan çatı. Şaşırtmaz bundan

beni, onun

Herkül'ü konukluğa daveti,

parıldayıp uzaktan, Olimpos'ta aşağıda,

orada , gölge ararken kendine,

kızgın Isthmos'tan geldi.

Zira cesaretle dolu idiler

oracıkta onlar, fakat gereklidir can sebebiyle

serinlemek de. Bu yüzden çekildi

suyun kaynağına buraya ve sarı kıyıya,

tüterek yukarıda, ve kapkara

ladin ormanlarıyla, ki derinlerinde

bir avcı keyifle dolanır

öğleleri, ve gelişmesi işitilir

İster'in reçineli ağaçlarının.


Görünüşü lakin adeta

geriye doğru gidiyor ve

diyorum ki, geldiği yer

doğu tarafı olmalı.

Çok şey var

söylenesi hakkında. Ve neden bağlı

böyle sımsıkı dağlara? Diğeri

Rhein ise yana doğru

uzaklaştı. Beyhude değildir gitmesi

susuzluğa ırmakların. Fakat nasıl? Onlar herhalde

dile doğru olmalılar. Bir işaret gerek buna

başka değil, şöyle böyle, ki güneş

ve ay taşınsın zihinde, bölünmez,

ve geçip gider, gün ve gece de, ve

semaviler ısınırlar birbirlerine.

Bundandır olmaları onların

neşesi en yücenin. Yoksa nasıl ederdi

nüzul? Ve yeşil Hertha gibi,

çocuklarıdırlar semanın. Ama ziyadesiyle sabırlı

göründü bana, değil

hür, ve neredeyse alay edercesine. Yani hani


başlaması gerekir günün

gençlikte, gelişmesinin

başladığı yerde, bir başkası yürütür

üst perdeden debdebeyi, ve güre gibi

gıcırdatır gemi, ve uzaktan işitirler

ef'alini rüzgarlar,

üzgündür o;

fakat sivrilik gerek kayaya

ve saban izi yeryüzüne,

nahoş olurdu, mühletsiz;

bunun fakat neylediğini bu ırmağın,

bilmez kimseler.


Şiir bir ırmağı şiir olarak söylüyor. Irmaklar sulardandır. Böylesi şiirlere dikkat edildiğinde düşünürüz, başka yerlerde ne denmiş sular üstüne:

ata ama

akmış denizin üstüne

keskin duyulu, ve hayret etmiş

kralın altın başına

yahut esrarına suların,

“Der Adler”(IV,223)


b) Bidayetin müzakeresi: “Şimdi gel, ateş!”


Der Ister” şiiri bir çağrı olarak başlıyor:


Şimdi gel, ateş!


bu” ateş bir kendine çağırma manasında çağırılmıştır. Ve fakat bu çağrı başına buyruk bir alıp getirme ve emir(“iktibas”) de değildir. Çağrı hemen çağrılanı çağırır, seslenme seslenilenin kıymetini tasdik eder. Oraya gelmesi gereken, kendiliğinden gelir. Geleni gelmeye yollayan çağrı değildir. “Ateş” kendiliğinden geliyor madem, daha niye çağırılıyor? Çağrı gelmeye tesir etmiyor. Ama gelmekte olanı bir şeye çağırıyor. Peki nedir bu kendisine çağırılan?


şimdi gel,ateş!

müştakız biz

bakmaya güne,

.....


Çağıranlar, gelmekte olan ateşe karşılayacaklarını söylüyorlar. Neden söylüyorlar bunu? Ve kimdir bu çağıranlar? Şiirin yalnızca ilk mısra'ından cevap bulamaz bu sorular. Fakat gene de kabul ediyoruz, bu ilk sözlerle birlikte dikkate değer bir münasebetin açıldığını. Peki nedir bu çağrılan “ateş”?


Gelmekte olan ateş günü bakılabilir yapmalı. Ateş günü yükseltir, onu başlatır. Eğer “gün” burada gün ise o vakit gündelik olarak biliriz ki bu gelmesinde çağırılan ateş güneş olacak. O her gün yükselir. Bu en gündelik hadise olmasaydı gün diye bir şey olmazdı. Böylesine gelene, yükselegelen güneşe bir daha “şimdi gel” çağrısı lüzumsuz ve batıl bir iş. Gelgelelim bu “şimdi gel” daha fazlasını ihtiva ediyor. Çağrı şunu söylüyor: Biz çağıranlar, hazırız. Ve böylesi bir seslenişte bir şey daha saklıdır: Hazırız; zira gelmekte olan ateş tarafından çağırıldık. Burada çağıranlar çağırılanlardır,seslenilenlerdir, şu manada; işitmek ile belirlendiklerinden ısmarlananlardır. Böylesi bir belirlenim ve hazırlık içinde çağırılanlara vazifeliler denir. Hangi vazife kasdediliyor? Aynı zaman dilimine ait Hölderlin şiirlerinden birinin ilk kıtası şöyle:


Ganj'ın kıyıları işittiler neşe tanrısının

zaferini, mutlak fatih olarak İndus'tan beri

geldiğinde genç Baküs, kutsal

şarabıyla ki ayıltır halkları uykudan.

(IV,145)


burada da, bu şiirdeki gibi “İndus'tan beri”yi buluyoruz; fakat burada tam ters istikameti kasdedilirken. “Mukaddes Rahipler”inin şairler olduğu “Şarap Tanrısı” Baküs anılıyor. Baküs'ün mutlak fethi ve ayıltan gezisinden bahseden şiir (IV, 145 vd.) “Şair vazifesi” başlığını taşıyor. Vazifeliler “şimdi gel,ateş!” çağrısını yapıyor. Onların vazifesi şarkı yani şiir. Çağıranlar burada kendilerinden bahsediyorlar V.7vd.:


Bizim fakat türkülediğimiz İndus'tan beri

uzaktan geldik...


yalnızca bir vazifeye çağırılmış olanlar gerçekten çağırabilirler: “Gel”. Ve bu çağırılan çağrı ancak sahih zarureti barındırır. Bu çağrı körlemesine savrulmuş bir çığlıktan namütenahi bir surette farklıdır. Fakat şurası da mutlak ki seslendikleri ateş, eğer ki güneş ise, kendiliğinden değil sadece, fakat fasılasız, durdurulamaz bir biçimde ve sınırlanamaz bir surette günbegün gelir. Neden o halde bu “Şimdi gel,ateş!”? “Şimdi”-sanki şimdiye kadar ateş ortalıkta yoktu da uzun zamandır geceydi. “Şimdi”- adeta güneşin doğuşu hadiselerin akışı içinde alışılmadık bir şey. Günlerin akışı içinde ışığın yükselişi en azından bir günü ötekinden ayıran hatta temayüz ettiren şeydir. Geceyle günün akışı içinde güneşin doğuşu; tekrar edip duran, zaman bakımından tehir etmekle birlikte hep türdeş kalan bir vakti, bir “şimdi”yi, ki doğan günle birlikte unutulmaya ve kayıtsızlığa düçar olmuştur, tasvir eder.


Şiirin başında birden ortaya çıkıp her şeyi aydınlatan bir yıldız gibi duruyor bu “şimdi”. Kelimenin müstesna bir vurgusu var: “şimdi gel, ateş!”. Böylesine vurgulanmış bir “şimdi” şiirin tamamına kendi mahsus ve biricik vurgusunu veriyor. Çağrı hangi “şimdi”yi kastediyor? Ne zamandır yahut ne zamandı bu “şimdi”? “Şimdi” vazifelilerin çağrısının zamanını adlandırıyor, şairin bir vaktinin. Böylesi bir zaman şairin şiirinde şiir olarak söylemekle vazifeli olduğunca belirlenir.


Fakat nedir bu-şiir söylemek? Şiir söylemek nasıl bir zamanı belirleyebilir, bir “şimdi”yi tefrik edebilir? “Şiir söylemek”- latince dictare – yazıya dökmek, yazıya dökülmek üzere dikte ettirmek. Daha önce hiç söylenmemiş bir şeyi söylemek. Şairane söylenende özgü bir başlangıç yatar. O halde şiirden neşet eden ve onu belirleyen bir zaman olacak- şairane bir zaman. Onun “zaman noktaları” takvimce tespit edilemez- “tarihlendirilemez”. Bir şiirin “teşkil” olunup tamamlandığı zamanın yılını, gününü hatta saatini verebiliriz. Ama şairane eylemin zaman dilimi hiçbir surette şiir olarak söylenenin zaman dilimi olamaz. Bundan öte şairane zaman keza şiirin ve şairin mahiyet biçimine nazaran her defasında farklıdır. Zira her sahih şiir, şiir söylemenin mahiyetini hep “yeni” olarak söyler. Hölderlin şiiri için bu bilhassa ve biricik olarak böyledir. O'nun şiirinin “şimdi”si için takvime göre bir tarih yoktur. Keza burada tarihlendirmeye de ihtiyaç yoktur. Çünkü bu çağırılan ve kendisi de çağıran “şimdi”nin kendisi asli bir manada tarihtir, yani- bir tevdi, bir ihsan; vazife ile verilmiş.


Bu “şimdi”yi burada çağıran şairler kendi keyiflerince yahut düzenlerince seçmiş belirlemiş değildir. Bu “şimdi” onlara kendi zamanları olarak takdir edilmiştir. Bu sebeple bu “şimdi” tarihbilimsel olarak kavranılamaz, diyelim ki tarihin bilinen hadiselerini belli tarihsel rakamlara bağlayıp şiirin bu “şimdi”sini hesaplanabilir münasebetler içine koymak gibi. Böylesi bir teşebbüsün neden batıl olacağını haliyle hemen şimdi bilemeyiz. Bundan daha mühim olan, bir an önce bu “şimdi” ve “zaman”ın adlandırılmasının nasıl dolaysızca Hölderlin şiirlerinin “dil”ine ait olduğuna dikkat etmemiz gerektiğidir.


İlk Hymne şiiri “wie wenn am Feiertage...”de şair şöyle söyler:

şimdi ama gün doğuyor! Bekledim ve gördüm gelişini,

(IV,151)


Yine “şimdi” ve yine günün gün oluşuyla ve yine bir gelişle ilişkili olarak.


Şimdi gel, ateş!


Bu “şimdi”nin tefrik edilmesi, bu zaman sözcüğünde müstesna bir şeyi işitmemizi ve şairane zamanın ve onun hakikatinin gizli bereketini ummamızı gerektirir. Bu “şimdi gel” bir şimdiki zamandan geleceğe hitap gibi görünüyor. Ve fakat ilkin çoktan olmuş birşeye doğru konuşuyor. “Şimdi”- yani; birşeye çoktan karar verildi. Ve tam bu, çoktan “tecelli” eden, tek başına gelmekte olana dair tüm münasebetleri taşır. Bu “şimdi” bir tecelliyi tesmiye eder. İlk mısrada bu “şimdi”nin tesmiyesiyle şiirin ilk kıtası ve tüm bunlar başlar. Ve müteakiben daha aynı ilk kıtada 15. mısrada “burada”nın tesmiyesi yer alır.


Burada lakin dileğimiz inşadır.


Bu mısra mağrur ve kat'i olarak duruyor ilk kıtada. Nerede bu “burada”? Nereden belirleniyor bu “nerede”? Hangi yer adlandırılıyor?


Bizim fakat türkülediğimiz İndus'tan beri

uzaktan geldik ve

Alpheus'tan,...


İndus” ve “Alpeus” ırmak ve nehir isimleridir. Bunların biri “hint” ülkesine diğeri “yunan” ülkesine aittir. Irmaklardan beri gelmişler çağıranlar. Nereye varmışlar peki? Bu yer, belirli bir mevki olarak bu burada, henüz doğrudan söylenmemiş. Ama bu “burada” dahi bir ırmak dolayımıyla belirleniyor:

Burada lakin dileğimiz inşadır.

Zira ırmaklar ekilir kılar

toprağı.


Uzaktan gelenler ırmaklardan beri, bir ırmakta inşa edecekler. Bu vasıl olanların hangi ırmakta ikamet edeceklerini ikinci kıtanın başı söylüyor.


İster derler ama bunun adına.

Romalılarda “Ister” aşağı Tuna'nın adıydı ki onun yunanlılar sadece alt kısmını bilirler ve Ιστρος diye adlandırırlardı. Yukarı Tuna'nın adı Roma'da “Danubius”tu. Fakat Hölderlin görüleceği üzere Tuna'nın üst kısmını ırmağın aşağı kısmının grek-romen adıyla adlandırıyor; adeta aşağı Tuna yukarıya ve kaynağına geri dönmüş gibi.


Demek ki bu şiiri ilk yayınlayan, Norbert von Hellingrath, şiiri “Der Ister” diye tesmiye etmekte haklıdır, eğer ki bu şiir rastgele ve takdim mahiyetinde ırmakları ve Tuna'yı zikretmeyip bilhassa ondan ve bir ırmak olarak söz ediyorsa. Durum gerçekten de böyledir. Bu meşru başlık Hölderlin'in kendisinin bir diğer şiirine verdiği isimle de uyum içindedir: “Der Rhein”. Bundan öte bu ırmak da İster şiirinde bilhassa zikredilmiş ve rastgele bir ırmak değil bilakis “Diğeri”- yani bu Tuna'nın diğeri olarak. Tuna ve Ren Hymneleri sahih bir şiirsel münasebet içinde bulunurlar. Dolayısıyla bu sonradan konmuş “Der Ister” başlığını isabetli addetmeliyiz. Bundan başka Hölderlin de başka bir şiirini “Tuna'nın kaynağında” diye adlandırmıştır.


2. Irmakların mahiyetinin şiiri olarak Hymne-şiiri


Bu takribi işaretlerle bile, Hölderlin'in Hymne şiirlerinde ırmakların dile geldiği tebeyyün etti. Neden ve ne manada böyle olduğu şimdilik karanlıktır. Bunu aydınlatacak ışığı Hölderlin'in kendisinin ırmaklar hakkında söylediklerinden elde etmeye çalışmalıyız. Evvela onun şiirinin bütününe dair yüzeysel bilgiyle bile Hölderlin'in şiirinde ırmakları ve nehirleri ve genel olarak suları severek dillendirdiğini söyleyebiliriz. O'nun asıl Hymne döneminden önce yazılmış iki şiirini biliyoruz: “Der Main”(III,54 vd.) ve “Der Nekar”(III, 59 vd.).


Fakat Hymne dönemine ait diğer şiirlerde de , zahiren beklenmedik bir biçimde, ırmaklar zikredilir. Elimize iki metni ulaşmış olan “Stimme des Volkes” (IV, 139 vd. Ve 142 vd.) şiirinin ilk iki kıtası şöyle:


sen tanrının sesisin, böylece inandım,

mukaddes gençliğimde; evet ve söylerim yine!

Bilgeliğimizi dert etmeden

akarlar ırmaklar yine de, ve bununla birlikte


kim sevmez onları? Ve hep kıpırdatırlar

yüreğimi, işitince uzaktan o yitenleri

o sezgilileri, güzergahım etmez

fakat kararlıca denize doğru acele.


Irmaklar insanların bilgeliğini dert etmezler. Fakat bu asla bilgeliğe yahut ruha muhalif olduklarından değil, bilakis kendi “ruh”ları olduğundandır. Hölderlin “Irmak ruhu” (V, 272 vd.) hakkındaki en güçlü teemmüllerinden birinde bundan söz eder. Yine bu yüzden ırmaklar “sezgili” ve fakat “yiten” olarak iktibas ettiğimiz şiirde adlandırılmıştır. Bu iki adlandırma da muammadır. Biri ırmakların gelmekte olanla ve sezişi yakın olanla münasebetini dillendirir. Diğeri ırmakların geçmişe gidişini söyler. Her ikisi de geçmiş ve gelecek ile- yani zamansal olan ile gizli ve yekpare bir münasebet içindedir. Yoksa ırmakların anılması ile “şimdi” zaman sözcüğünün ırmak şiirlerinde tefrik edilmesi birbiriyle alakalı mıdır? Zira Rhein şiirinde bile esas ikinci kıta (IV, 172) “şimdi ama..” diye başlar. Irmakların akışı basitçe “zaman içinde” cereyan etmez, sanki zaman ırmaklara kayıtsız ve akışlarının harici çerçevesi imiş gibi. Irmaklar zamanın içinde sezer ve yiterler, öyle ki kendileri zamansal ve zamanın kendisidirler.


İster şiirinin ilk ve keza Rhein şiirinin altıncı kıtasından ırmakların insanın, sadece insanın değil ama, ikametgahını bulduğu müstesna bir yer olduğunu öğreniyoruz. Tabii eğer Ister bir ırmak şiiri ise ve başlığı muvafık ise, bu şiire dair notlar da ırmağın şairane mahiyetine dikkat etmelidir.

Fakat, harici ve dağınık bir surette Hölderlin'in farklı şiirlerindeki “ırmak” ve “sular”a dair “yerleri” Hölderlin'in “ırmak” ve “sular” derken neyi kastetmiş olabileceğine ilişkin bize bir tasavvur imkanı sağlayabilirler diye bir araya toplayarak hata ediyoruz. Tek ve kendine yeter bir ırmak şiiri gerekli bilgiyi sağlayabilir. Ancak şiiri daha ilk tınlayışı itibariyle doğru işitmek için bizi hatalı istikametten sakındırıp böylece hepten yanlış işitmemizi engelleyecek kılavuzluğa ihtiyacımız var. Bu sebeple ırmakların tesmiyesinin bize hitap ettiği sahayı aramalıyız, zira ırmaklar ancak bu sahada sahih olurlar.


Tekrar


Takrir Hölderlin'in Hymne denilen bir kaç şiirine ilişkin notlar sunuyor. Yunanca ϋμνος kelimesi tanrıları hamd, kahramanları medh ve müsabakaların galiplerini onurlandırmak için söylenen şarkılar manasındadır. “şarkı” ve kasidelerde esas olan sözdür. ύμνείν hamd, medh, onurlandırma ve takdis manasındadır. Bu manadaki sözün zemini kutlamadır: Bayramın sahih hazırlığı. ϋμνος etkinlik için bir “vasıta”, kutlamanın “çerçevesi” değil, bilakis kutlama ve bayramsal bu söyleyişte yatar. Burada ϋμνος ismiyle ΰμνείν fiilinin eşsiz bir birlikte birleştiği bir sahih deyime geliyoruz: ϋμνος ΰμνεί, bayram şarkısı kutluyor. Sophokles'in Antigone tragedyası böyle söylüyor(V.806 vd.):


“ gelin bayramının hazırlığında bile

kutlamayacak beni bir bayram şarkısı.”



¹Hölderlin, Saemtliche Werke. Tarihi-kritik baskı. Norbert von Hellingrath tarafından başlatılıp Friedrich Seebass ve Ludwig von Pigenot tarafından tamamlandı. Berlin Cilt III.1922, Ciltler I,II,IV,V,VI, 1923. (müellifin notu)

²Bkz. “Andenken”, kış dönemi 1941/42, S.1(GA.Bd.52,S.1) (müellifin notu)

15 Aralık 2019 Pazar

kamus

باب الباء
فصل الهمزة
الأبّ : همزەنك فتحی و بانك تشدیدیلە مطلقا اوتە دینور كلا معناسنە كە فاریسیدە كیاە دینور و علی قول رعی اولنەجق چایرلغە و اوتلاغە دینور یاخود من غیربذر و زرع حاصل اولان هر نباتە دینور كە فارسی ادا ایلە خودرو تعبیر اولنور معنای آتیدن مأخوذدر و منە قولە تعالی و فاكهة و ابّاالایة و هو الكلأ اوالمرعی او ما انبتت الارض و انسانك بلنە دینور خصر معناسنە شارح دیر كە اكثر نسخەلردە خضر عنوانیلە مرسومدر كە خای معجمەنك ضمی و ضد معجمەنك فتحیلەدر لكن غلطدر صواب اولان خصر اولمقدر و بو یالكز هذیل لغتیدر نتە كە عبابدە و تكملە دە و ساءر امّهاتدە بو منوال اوزرەدر انتهی وصاحب مصباحك و راغبك بیاننە كورە ابّ كلمەسی استعداد و تهیؤ معناسنە موضوع اولمغلە سفر و ستا ایچون اعدادە و جزّ و رعیە قابل و متهیء اولان سبزە و كیاهە اطلاقی آندن متفرعدر انتهی و ابّ كلمەسی مصدر اولور سیروسفرە متعلق لوازم و اسبابی تدارك ایدوب خاضرلنمق معناسنە كما سیذكر
الابیب: دبیب وزنندە و الاباب سحاب وزنندە و الابابە سحابە وزنندە بونلردە ابّ معناسنەدر یقال ابّ فلان للسیر یءب بكسیرالعین علی القیاس فی اللازم المضعف و یؤبّ بالضم علی خلاف القیاس ابّا و ابیبا و ابابا و ابابة اذا تهیأ و ابّ و ابابە كتابە وزنندە و ابابە سحابە وزنندە غریب الدیار اولان كمسە وطننی آرزو ایدوب اوزلمك معناسنەدر یقال ابّ الرجل الی وطنە ابّا و ابابة و ابابة ای اشتاق الیە و قیندن چقوب صیرمق ایچون الی قلچ قبضەسنە صالمق معناسنەدر یقال ابّ یدە الی سیفە اذا ردّها لیسلە و قصد معناسنەدر یقال ابّ ابّە ای قصد قصدە * مترجم در كە زمخشری كشافدە مرعابە ابّ اطلاقی قصد معناسندن مأخوذ اولمق اوزرە امضا ایلمشدر كە مأبوب دیمكدر مقصود معناسنە و بول طوغری و مستقیم اولمق معناسنەدر یقال ابت ابابتە ای استقامت طریقتە و دشمنی بر حملە ایلە بوزمق معناسنەدر یقال ابّ العدوّ اذا هزمهم بحملة لا مكذوبه لفظی مصدردر كذب كی یعنی بر حملۀ صادقە ایلە دشمنی منهزم ایلدی و دپرتمك تحریك معناسنەدر یقال ابّ الشئ اذا حركە
اب: همزەنك كسریلە یمندە بر قریە ادیدر
الاباب: كباب وزنندە سیر و سفرە متعلق لوازم و اسبابە دینور یقال هو فی ابابە ای فی جهازە و صویە اطلاق اولنور و سراب معناسندر كە نصف نهار اسّیلكندە ایراقدن چوللردە صو هیئتندە نمایان اولان بو صارقدر
الاباب: غراب وزنندە سیل عظیمە و موج عظیمە اطلاق اولنور
ابّە: همزەنك و بای مشددەنك فتحیلە بر رجل اسمیدر
ابّةالعلیا و ابّةالسفلی: یمندە عدن مضافاتندن لحج نام بلدە قضاسندە ایكی قریەلردر مرقوم ابّة نام كمسەنك اسمیلە مسمالردر
ابّه: همزەنك ضمیلە مغربدە افریقیە ایالتندە بر بلدەدر
التأبیب: تفعیل وزنندە حیقرمق معناسنەدر یقال ابّب الرجل اذا صاح
التأبب: تفعل وزنندە تعجب معناسنەدر یقال تأبّب الرجل بە ای تعجب بە و صفالنوب منبسط و شادان اولمق معناسنەدر یقال تأبب بە ای تبجح
الابابە: سحابە وزنندە و الابابە كتابە وزنندە یولە دینور طریقە معناسنە كرك حقیقی و كرك معنوی اولسون
ابّی: حتی وزنندە كوفە ایلە قصر بنی مقاتل بینندە بر نهرك اسمیدر ملوك نبطیەدن ابّی بن الصامغان نام ملك حفر ایتدرمكلە اكا منسوب و مسمادر و ینە عراقدە واسط نام بلدە ترابندە بر نهرك اسمیدر و مدینۀ منورەدە بر قویی آدیدر علی قول بوندە صواب اولان انا اولمقدر نون مخففە ایلە هنا وزنندە
الایئباب: اكتساب وزنندە حاضرلنمق تهیؤ معناسنەدر یقال اءتبّ الرجل اذا تهیأ
الاتب: همزەنك كسری و تای فوقیەنك سكونیلە و المءبّة مكنسە وزنندە یقاسز و یكسز اولان كوملەكە دینوركە عرب نسوانی كیرلر بز و بورنجك مقولەسی جاری و سطندن بر توب بعض مرتبە عمل ایلە بیونلرینە كچروب كوملك طرزندە كیرلر اكا بقیرە دخی دیرلر مشفوق اولدیغیچون مؤلفك و البقیرە قولی عطف تفسیریدر و اتب نسوانك اوستلك تعبیر ایتدكلری لباسە دینور فراجە كبی و مطلقا همان بالدرك و بجاغك نصفنە بالغ قیصە لباسە دینور زیبون كبی علی قول پاچەسز طونە دینور بوطلق تعبیر اولنور یاخود یكلری اولمیان كوملكە دینور جمعی آتاب كلور همزەنك مدیلە و اتاب كلور همزەنك كسریلە و اتوب كلور همزەنك ضمیلە و اتب همزەنك كسریلە ارپەنك قبوغنە دینور قشر الشعیر معناسنە
التأتیب: تفعیل وزنندە بز ذكر اولنان اتب دیدكلری لباس ترتیب اولنمق معناسنەدر یقال اتب الثوب علی بناء المجهول تأتیبا ای صیراتبا بونك استعمالی مجهول اوزرەدر و تأتیب بر كمسەیە اتب مزبوری كیدرمك معناسنەدر یقال اتبە ایاە ای البسە ایاە یعنی الاتب
التأتب : تفعل وزنندە ذكر اولنان اتب دیدكلری لباسی كیمك معناسنەدر یقال تأتب بالاتب اذا لبسە و یات و یراغنی كوروب حاضرلنمق معناسنەدر یقال تأتب للامر اذا استعدّ لە و بر نسنە پكشوب صلابت بولمق تصلب معناسنەدر یقال تأتب الشیء اذا تصلب و یایك باغنی كوكسە كتوروب اموزلری انك ایچندن چیقارمغلە یایی ارقەیە المق معناسنەدر یقال تأتب القوس اذا جعل حمالها فی صدرە و اخرج منكبیه منها
الاءتتاب : اكتساب وزنندە بو دخی ذكر اولنان اتب دیدكلری لباسی كیمك معناسنەدر یقال اءتب اءتبابا اذا لبس الاتب
المؤتب: معطم وزنندە طرنقلری بر طرفە طوغری اكریجە و قاچق اولان كشییە دینور یقال رجل مؤتب الطفر ای معوّجە
المءثب : ثای مثلثە ایلە منبر وزنندە مشمل معناسنەدر كە ولنسە و احرام طرزندە یوكدن یاپلمش بر كونە لباسدر كە عربلر برنس كبی اكا صریلوب بورینورلر بتون بدنلرینی احاطە ایدر و دوز و ملایم یرە دینور جدول معناسنە و ارض مرتفعەیە دینور جمعی مأثب كلور مكاسب وزنندە و مأثب جمع صیغەسی اوزرە بر موضع ادیدر علی قول مدینۀ منورە قربندە بر طاغ آدیدر كە آندە صلطان الانبیاء علیە افضل التحایا حضرتلرینك صدقاتلری واقع اولمشدر
الاثب: فتحتینلە بر شجر آدیدر و بو اثأب مخففیدر كە احمر وزنندەدر
الادب: فتحتینل ظرافت و اوصلولق كە ناسلە قولا و فعلا لطف معاملە و حسن مناولە ایلمكدن عبارتدر فارسیدە فرهنك دینور یقال بە ادب ای ظرف و حسن تناول* مترجم دیر كە تعریفاتدە ادب جمیع انواع خطادن ما بە الاحتراز اولان نسنەیی بیلمكدن عبارەتدر دیو معرّفدر و بعض اعلام اخلاق حسنۀ ظاهرە ایلە تفسیر ایلمشدر و دولت اسلامیەدن بر مدت مرورندە علوم عربە و اشعارە ادب اطلاق ایلدیلر باعث تأدیب اولدیغیچون* و ملكە تعصم من قامت بە عما یشینە * عبارتیلە تعریف ایلدیلر یعنی ادب بر قوّت راسخۀ نفسیەدر كە متصف اولان كمسەیی موجب شین و عیب اولان نسنەلردن حفظ ایدر و ادب ایكی نوعدر بری ادب النفس و بریسی ادب الدرسدر دیدكلری تعریف مذكورك فقرۀ اخیرەسنە ناظر اولمش اولورو فقرۀ اولاسی اصطلاح عرفادە حفظ حدود شرعیە و سلوك طریقت مرعیەدر كە اخلاق حسنۀ باطنەدن عبارتدر * طرق الحق كلها آداب * و عند الفقها سنتە مبنی اولان حركات دیمكدر كە ادب خبرە و ادب عشرە كلاملری اكا ناظردر و اشبو ادب كلمەسی ادب لفظندن اسمدر ادب همزەنك فتحی و دالك سكونیلە بر كمسەیی طعام و ضیافتە دعوت ایلمك معناسنە اولمغلە اخلاق مذكورە صاحبنی خیرات و حسناتە داعی اولمق مناسبتیلە ادب اطلاق اولنمشدر و بین العلماء ادب البحث دخی واردر كە علم مناظرەیی مشتملدر خلاسە ادبك تحتندە اخلاق مرضیۀ ظاهرەدن ماعدا بالجملە شرعك استیجاب و عقلك استحسان ایلدكی اطوار و اقوال مندرجدر عفت و ظرافت و نزاكت و اظهار عدل و لطف معاملە و انصاف و ساءر مكارم اخلاق و محاسن اوصاف كبی انتهی و ادب كلمەسی مصدر اولور بر كمسە ادبلو اولمق معناسنە یقال ادب الرجل ادبا من الباب الخامس اذا ظرف وحسن تناولە و مأدب بە ترتیب ایلمك معناسنەدر یقال ادب فلان ادبا من الباب الثانی اذا عمل مأدبة كما سیذكر
الادیب: امیر وزنندە ادبلو كشییە دینور جمعی ادباء كلور علماء وزنندە
التأدیب: تفعیل وزنندە تعلیم ایلمك معناسنەدر كە مراد آداب شرعیە و عرفیە و علم اوكرتمك معناسنەدر كە ادب اكا لازم كلور یقال ادّبە تأدیبا اذا علمە مصباحدە علمە ریاضة النفس و محاسن الاخلاق عبارتیلە مفسردر
التأدب: تفعل وزنندە مطا و عیدر ادبلنمك و ادب و علم اوكرنمك معناسنەدر یقال ادبە تأدیبا فتأدّب
الاستءداب: تأدّب معناسنەدر یقال استأدب بمعنی تأدّب
الادبة: جرعە وزنندە و المأدبة مسعدە وزنندە و المأدبة دالك ضمیلە مكرمە وزنندە ضیافت طعامنە یاخود ولیمە طعامنە دینور تقول شهدنا الادبة و المأدبة و المأدبة و هی طعام صنع لدعوة او عرس و ادبە عجب و تعجب معناسنەدر
الایداب : همزەنك كسریلە پادشاە و والی قلر و سلطنت و ایالتندە اولان الكایی پر عدل و داد ایلمك معناسنەدر یقا آدب السلطان البلاد ایدابا اذا ملأ ها قسطا و عدلا و بر كمسەیی ضیافتە دعوت ایلمك معناسنەدر یقال آادبە ای دعاە الی تعامە
الادب: همزەنك فتحی و دالك سكونیلە عجب معناسنەدر كە تعجب ایلمكدر و بر كمسەیی دعوت ایلمك معناسنەدر یقال ادبە ادبا من الباب الثانی اذا دعاە الی طعامە
ادب البحر : بعض امهاتدە همزەنك فەتحی و دالك سكونیلە بعضندە فتحتینلە مضبوطدر دریانك كثرت آبنە اطلاق اولنور ضیافت معناسندن مأخوذدر یقال جاش ادب البحر اذا كثر ماؤە
ادبیّ : عربیّ وزنندە طئّ قبیلەسی دیارندە بر طاغك اسمیدر
الارب : همزەنك كسری و رانك سكونیلە زیركلك دهاء معناسنەدر و نكر و خبث و شرّ و غاءلە معنالرینەدر یقال بە ارب ای نكر و خبث و غاءلة و عضو و اندام معناسنەدر تقول قطعتە اربا اربا ای عضو عضوا * شارح دیر كە جمعی ارآب كلور احزآب كبی و منە حدیث الصلاة "كان یسجد علی سبعة ارآب" ای اعضاء راغبك تحقیقنە كورە ارب لفظی دفعی خصوصندە احتیالی مقتضی اولان فرط حاجت معناسنە موضوعدر پس مطلقا حاجتدن اخص اولور بعدە كاە حاجت مفردەدە و كاە بلا حاجة همان مكر و احتیالدە استعمال ایلدیلر بو صورتدە دهاء و مكر و خبث و غاءلە معنالری بوندن متفرّع اولور و كاە اولور كە پك حاجتلو اولان عضوە اطلاق اولنور زیرا اعضاء مطلقە ایكی قسمدر بری مدار حاجت اولان عضودر ید و رجل و عین كبی و بریسی مدار زینت اولان عضودر حاجب و لحیە كبی و عقدە و احكام و ساءر معانیسی دخی معنای اوّلدن مأخوذدر انتهی و ارب عقل و ذكاء و دین و ملت معنالرینەدر و فرج معناسنەدر كە عضو نامحرمدر و ارو حاجت معناسنەدر
الاربة : همزەنك كسریلە و ضمیلە لغتدر بو دخی زیركلك دهاء معناسنەدر و حاجت معناسنەدر ارب كبی و اربە همزەنك كسریلە مكر و حیلە معناسنەدر
الارب: فتحتینلە و المأربة میمك فتحی و رانك حركات ثلاثیلە بو دخی حاجت معناسنەدر تقول مالی فیە ارب و اربة و ارب و مأربة ای حاجة
الارب: همزەنك كسری و رانك فتحیلە و الارابە كرامە وزنندە عاقل و زیرك اولمق معناسنەدر یقال ارب الرجل اربا كصغر صغرا و ارابة من الباب الخامس اذا عقل
الاریب : امیر وزنندە و الارب كتف وزنندە عاقل و زیرك و هوشیار اولان كشییە دینور
الارب : فتحتینلە بر نسنەیە ادمان ایلمك معناسنەدر كە مراد ادمان و اعتیاد ایلە استاذ و حاذق اولمقدر یقال ارب باالشئ اربا من الباب الرابع اذا درب بە یعنی و صار فیە ماهر او بر نسنەیە محتاج اولمق معناسنەدر یقال ارب الیە اذا احتاج الیە و زمان سخت و مشتد اولمق معناسنەدر یقال ارب الدهر اذا اشتدّ و بر نسنەیە بغایت عشق و علاقە ایلمك معناسنەدر یقال ارب بە اذا كلف و معدە فساد اولمق معناسنەدر یقال اربت معدتە ای فسدت و اعضاءبدن بر عارضە سببیلە فصلە فصلە آیریلوب دوكلمك معناسنەدر یقال ارب الرجل اذا تساقطت اعضاؤە و قطع اربە و یقال اربت ایهاالرجل من یدیك ای سقطت ارأبك من الیدین خاصة یعنی اللریكە مخصوص اولان عضولرك لحم مهرّا كبی صاپر صاپر دوشوب دوكلسن ابن اثیرك بیاننە كورە بین الناس مذموم و معیوب و خجیل و شرمسار اولەسن دیمكدن كنایەدر و ارب بر كمسەنك الی كسلمك یاخود فقیر اولوب ایدئ ناس عطیەسنە محتاج اولمق معناسنەدر یقال اربت یدە ای قطعت او افتقر فاحتاج ما بایدی الناس و بو اكثری بددعا موقعندە ایراد اولنور
الاربة : همزەنك ضمیلە دوكومە دینور عقدە معناسنە علی قول شول دوكومە دینور كە چوزمدكجە چوزلمیە یعنی سخت و شدید اولە و اربە بیونە كچرەجك قلادەیە دینور و آت و طوار باغلیەجق طاولە اینك و اورك و كوكن و كوستك مقولەسنك ایاغنە كچەجك خلقەسنە دینور
الاربیة: همزەنك ضمیلە احجیە وزنندە اویلق دیبنە دینور كە قالچە تعبیر اولنور یقال اشتكی اربیتە ای اصل فخذە
الارب : ضرب وزنندە شهادت پرمغیلە اورتە پرمغك آرالغنە دینور و ارب مصدر اولور دوكومی پك باغلیوب محكم ایلمك معناسنەدر یقال ارب العقد اربا من الباب الثانی اذا احكمە و بر كمسەنك بر كمسەنك عضوینە اورمق معناسنەدر یقال ارب فلانا اذا ضرب علی ارب لە
الارب : همزەنك ضمیلە قوزینك و اوغلاغك هنوز تولد ایلمش تازەسنە دینور كە كورپە تعبیر اولنور
الاربیان : همزەنك و بانك كسریلە بر نوع بالق آدیدر تركیدە تكە و كرویت دیدكلریدر و بر نوع بقل و نبات آدیدر مفرداتدە پاپادیە نوعندن بهار دیدكلریلە مفسّردر
اراب : همزەنك حركات ثلاثیلە بر موضع آدیدر علی قول بر صو اسمیدر مأرب منزل وزنندە یمندە بر موضع آدیدر مملحەدر یعنی ترابندە طوزلەلر واردر كتب جغر افیادە مأرب یمندە بر بلدەدر كە سبأ دخی دیرلر دیو مرسومدر و مصباحدە دخی مرقومدر كە مأرب یمندە ازد بلادندن بر بلدەدر كە حضرموت طاغلرینك نهایتندە و اقعدر و بلقیسك مقرّی ایدی و اكا سبأ دخی دیرلر كە بانیسی اولان سبأ بن یشجب بن یعرب بن قحطان ایلە مسمّادر و بو تأنیث و علمیتلە غیر منصرفدر
الایراب : همزەنك كسریلە ظفریاب اولمق معناسنەدر یقال آرب علیهم ایرابا اذا فازو و فلج
الاربی : همزەنك ضمی و رانك فتحی و قصریلە آفتو داهیە معناسنەدر
التأریب : تفعیل وزنندە بر نسنەیی متین و محكم قلمق معناسنەدر یقال ارّب الشئ تأریبا اذا احكمە و بچاق و قلچ مقولەسنی بیلیوب كسكین قلمق معناسنەدر یقال ارّب السكین اذا حدّدە و بر نسنەیی چوغالتمق و توفیر و تكمیل ایلمك معناسنەدر یقال ارّب الشئ اذا وفرە و كملە
المؤرّب : معظم وزنندە وافر و كامل اولان شئءە دینور یقال شئ مورّب ای موفّر
التأرّب : تفعل وزنندە بر نسنە ضمنندە سردلشوب تعصب و امتناعلە كردنكشلك ایلمك معناسنەدر یقال تأرّب فی الامر اذا تأبی و تشدّد و تصنع و تكلفلە زیركلنمك و صورت دهاء كوسترمك معناسنەدر یقال تأرّب فلان اذا تكلف الدهاء
المستأرب : اسم مفعول بنیەسیلە بورجلویە دینور مدیون معناسنە
المؤارب :مجاهدوزنندە مداهی یعنی مكار و عیار و قلّاش كمسەیە دینور یقال رجل مؤارب ای مداه
الاربان : همزەنك ضمیلە عربان لفظندە لغت اولمغلە عرب مادەسندە مرسومدر كە مدار انعقاد بیع و شرا اولان پیشین اقچەیە دینور
الاربیة : كتیبە وزنندە بیوك و بول تنجرەیە دینور یقال قدر اریبة ای واسعة
الازب :همزەنك و زای معجمەنك فتحیلە دوە كویش كتورمز اولمق معناسنەدر كە علتدن یاخود پك زبونلقدن اولور یقال ازبت الابل ازبا من الباب الرابع اذا لم تجتّر
الازب : همزەنك كسریلە بودور كشیە دینور و غلیظ الجثە كمسەیە دینور و آفت و داهیە معناسنەدر و لئم و ناكس شخصە دینور و یاقشقسز بد اندام و عبوس و دمیم كمسەیە دینور و شول كمسەیە دینور كە اعضأ و مفاصلی اینجە و خردە اولوب قطعا كمیكلری و لوحەلری ارتمیوب و ایریلنمیوب همان زیادەسی قرنی و اشاغیسی طرفنە اولە كە یوقاریسی قاوال و اشاغیسی ششخانە اعجوبە شكل اولور یقال هو ازب ای الدقیق المفاصل الضاوی لا تزید عظامە و انما زیادتە فی بطنە و سفلیە
ازبّ العقبە : همزەنك و زانك فتحیلە بر ییلان اسمیدر بونك موقع ذكری زبب مادەسی اولمغلە اورادە مرسومدر بورادە ذكر ایدنلر وهم ایلمشلردر زیرا همزەسی اصلیە دكلدر
الازب : كتف وزنندە و الازیب امیر وزنندە اوزون كمسەیە دینور
الازبة : ازمە وزنندە قیتلق شدت و قحط معناسنەدر یقال اخذتە الازبة ای الشدة و القحط
ازاب : كتاب وزنندە بنو تمیم شعبەسی اولان بنی العنبر جماعتنە مخصوص بر صو آدیدر
الازب : ضرب وزنندە صو آقمق معناسنەدر یقال ازب الماء ازبا من الباب الثانی اذا جری
المءزاب : محراب وزنندە و كاە اولور كە همزەیی یایە قلب ایدرلر اولوغە دینور ناودان معناسنە و بو اسم آلتندە ذكر اولنان ازب لفظندن مأخوذدر علی قول بو لفظ فارسیدن معرّبدر بل اطماء معناسنە كە بل كلمە بول لفظندن امر حاضر اولمغلە صویی بول ایلە كە اسالە ایلە دیمكدر زیرا میز لفظی فارسیدە بول ایلمك معناسنە اولان میزیدن كلمەسندن امر حاضردر كویا كە آلت مرقومەیە خطاب اولور مترجم دیر كە قول اخیر تصرف عجیب اولدیغی غیر ستیردر
الآزبە : عازمە وزنندە شول دوەلرە دینور كە آریق اولمملریلە كویش كتورمز اولەلر یقال ابل آزبة ای ضامرة لا نجترّ
التأزب : تفعل وزنندە بولشمق اقتسام معناسنەدر یقال تأزبواالمال بینهم اذااقتسموە
الاسب : همزەنك كسری و سینك سكونیلە قاسیغدە بتن قیللرە دینور علی قول اودیرندە و علی رأی خاصة مقعددە بتن قیلە دینور یقال حلق اسبە ای شعر ركبە او هو شعر الفرج او الاست * شارح دیر كە بونك اصلی وسب ایدی كە نباتە دینور همزە واودن مبدلەدر
المؤسّب : معظم وزنندە تویی و یوكی چوق طوارە اطلاق اولنور مادۀ مرقومەدن مأخوذدر یقال كبش مؤسّب ای كثیر الصوف
الایساب : همزەنك كسریلە برك نباتی چوق اولمق معناسنەدر یقال آسبت الارض ایسابا اذا اعشبت
الاشب : همزەنك فتحی و شین معجمەنك سكونیلە بر شیءە شئ آخر قاتوب قارشدرمق معناسنەدر یقال اشبە اشبا من الباب الثانی اذا خلطە و بر كمسەیە لوم و تعییب و سرزنش ایلمك معناسنەدر یقال اشب فلانا اشبا من الباب الثانی و الاول اذا عابە و لامە
الاشب : فتحتینلە اغاجلر كور و صیق اولمغلە داللری بری برینە كیریشوب صارمشق و چنلقی اولمق معناسنەدر یقال اشب الشجر اشبا من الباب الرابع اذا التفّ و وصف مذكور اوزرە اولان اغاجلرە اطلاق اولنور كە مبالغة تسمیە بالمصدردر * و منە حدیث عبد اللە او عمر و بن امّ مكتوم رضی اللە عنە انە قال للنبی صلی اللە علیە و سلم * انی رجل ضریر بینی و بینك اشب فرخص لی فی العشأ و الفجر قال "هل تسمع الندآء " قال نعم فلم یرخص لە * یرید بذلك النخیل الملتفة
التأشب : تفعل وزنندە بو دخی اغاجلر بری برینە قارشوب كیرشمك معناسنەدر یقال تأشب الشجر بمعنی اشب و ناس بری برینە مختلط اولمق علی قول مجتمع اولمق معناسنەدر یقال تأشب القوم اذا اختلطوا او اجتمعو او تأشبوا الیە دیرلر انضموا الیە معناسنە یعنی خلق اطرفدن كلوب آكا منضمّ و ملحق اولدیلر
التأشیب : تفعیل وزنندە اغاجلری صیق و چتلقی ایلمك معناسنەدر تقول اشبت الشجر تأشیبا ای جعلتە ملتفّا و ناسی بری برینە دوشروب شوریدە قلمق معناسنەدر یقال اشب القوم اذا حرّش بعضهم علی بعض
الاشابة : همزەنك ضمیلە اجناس مختلفەدن مجتمع اولان جماعتە دینور اخلاط و اوباش معناسنە و حراملە مختلط اولان قزانجە دینور جمعی اشایب كلور اصابع وزنندە یقال عندە اشابة من الناس ای اخلاط و یقال لە اشابة من الكسب ای ما خالطە الحرام
الاشبانیّ : فتحاتلە بغایت قرمزی اولان شیۀ دینور یقال رجل اشبانیّ ای شدید الحمرة
الأتشاب : اكتساب وزنندە بو دخی ناس بری برینە مختلط یاخود مجتمع اولمق معناسنەدر یقال اءتشب القوم اءتشابا اذا اختلطوا او اجتمعوا
المؤتشب : میمك ضمی و تاء و شینك فتحیلە نسبتدە اختلاط و التباس اولان یعنی مضبوط النسب و صریح الاصل اولمیان كشییە اطلاق اولنور یقال هو مؤتشب ای غیر صریح فی نسبە
اشبە : جرعە وزنندە سباعدن قوردك اسامیسندندر
الالب : همزعنك فتحی و لامك سكونیلە ناس هر طرفدن آقشوب كلمك معناسنەدر یقال الب الیە القوم البا من الباب الاول اذا اتوە من كل جانب و طوارلری طوپلیوب سورمك معناسنەدر یقال الب الابل البا من الباب الاول و الثانی اذا ساقها یعنی منضما و طوار طوپلنوب سوریلوب كتمك معناسنەدر یقال البت الابل ای انساقت و انضمّ بعضها الی بعض و اركك اشك دیشییی اوكونە قاتوب قوغوب كتمك معناسنەدر یقال الب الحمار طریدتە اذا طردها طردا شدیدا * شارح دیر كە بو معنادە حماردن غیریسی مسموع دكلدر پس خصایصدن اولور و الب بركدرمك معناسنەدر یقال الب الجیش اذا جمعهم و بركمك معناسنەدر یقال الب القوم اذا اجتمعوا و سرعت ایلمك معناسنەدر یقال الب الرجل اذا اسرع و عودت ایلمك معناسنەدر یقال الب الیە ای عاد و یغمور متصل یاغمق معناسنەدر یقال البت السماء اذا دام مطرها و الب ساقیء بزم عشرتك جنبش و نشاطنە دینور و نفس انسانیەنك هوا و هوسنە میل و انجذابی حالتنە دینور و صوسزلغە دینور و دشمنك حسّ و ادراك ایلمیوب ذهن و خیاللرینە خطور ایلمیان جهتدن شبخونلرینە متعلق ترتیب اولنان رأی و تدبیرە دینور و كورپە قوزی دریسنە دینور و زهرقاتلە دینور و طرد شدید معناسنەدر و شدت حما و حرارتە دینور و چبانك هنوز صاغالمغە باشلمەسی حالتنە دینور و ظلم و عداوت اوزرە مجتمع اولان ناسە دینور بوندە همزەنك كسریلە دە لغتدر یقال هم علیە الب و الب واحد ای مجتمعون علیە بالظلم و العداوة
التألب : ثعلب وزنندە كودەسی طوپاچ غلیظ الجثە كمسەیە دینور و اول هیءت اوزرە اولان یبان اشكنە و طاغ تكسنە دینور مؤنثندە تألبە دینور هایلە یقال رجل تألب ای الغلیظ المجتمع و كذا من حمر الوحش و الوعل و تألب بادیە اشجارندن بر شجر آدیدر
الالب : همزەنك كسریلە فتر معناسنەدر كە باش پرماغلە شهادەت پرمغی آچلدقتە مابینلرینك حاوی اولدیغی مقداردن عبارتدر تركیدە سرە تعبیر اولنور و الب بر شجر آدیدر كە اغاج قاونی شجرینە شبیە اولور جمیع حیواناتە سم قاتلدر
الالباب : همزەنك كسریلە بو دخی حمار دیشیسنی اوكنە قاتوب شدتلە قوغوب كوتورمك معناسنەدر یقال البّ الحمار طریدتها البابا اذا طردها شدیدا
الالوب : صبور وزنندە توز تپراق صاوران ریح باردەیە دینور یقال ریح الوب ای باردة تسقی التراب و قوییدن قوغەیی چاپك چیقارر اولان كمسەیە دینور علی قول جنبش و نشاطلە صو چكن كمسەیە دینور یقال رجل الوب اس سریع اخراج الدلو او نشیط یعنی فی ذلك
الالبة : همزەنك ضمیلە آجلق مجاعە مانەسنەدر
الالبة : فتحاتلە یلبە معناسنەدر كە دریدن اولان قلقانە دینور
التألیب : تفعیل وزنندە ناسی بری برینە قشقردوب میانەلرینی افساد ایلمك معناسنەدر یقال البّ بین القوم تألیبا اذا حرّضهم الی الفساد و افسد بینهم
المءلب : منبر وزنندە سریع و چاپك آدمە دینور یقال رجل مءلب ای سریع
البان : سحبان وزنندە بر بلدە آدیدر * شارح دركە غزنین نام شهردە ایكی مرحلە مسافەدە واقعدر
الاب : سحاب وزنندە مدینۀ منورە قربندە بر مودعدر
التأنیب : نونلە تأدیب وزنندە بر كمسەیە عتاب و سرزنش ایلمك علی قول ادلە و براهینلە اسكات و تبكیت ایلمك یاخود ساءلە اقبح ردّ ایلە جواب ویرمك معناسنەدر یقال انّبە تأنیبا اذا لامە او بكتە او سألە فنجهە ای ردّە اقبح ردّ
الانب : فتحتینلە سبزوات قسمندن بادنجانە دینور تقول اكلنا الانب ای الباذنجان * شارح دیركە انب عند الاكثر طلب وزنندە فارسیدە دخی باذنجانە دیمكلە ظاهر الغت مواردەدر و بعض مولّدین تغبیر ایلە اندبخ تعبیر ایلدیلر
الاناب : سحاب وزنندە مسك علی قول مسكە مشابە بر نوع عطر آدیدر
الاءتناب : اكتساب وزنندە شبع یاخود غیری عارضە سببیلە طعامە اشتهاسز اولمق معناسنەدر
المؤتنب : ایتنابدن اسم فاعلدر طعامە اشتهاسی اولمیان كمسەیە دینور یقال هو مؤتنب ای لا یشتهی الطعام
الاوب : همزەنك فتحی و واوك سكونیلە و الایاب همزەنك كسری و یانك تخفیفیلە و تشدیدیلە لغتدر و الاوبة همزەنك فتحیلە و الایبة واوی یایە قلبلە كیرو دونمك رجوع معناسنەدر یقال آب الرجل یؤوبا و باوا یابا و اوبة و ایبة اذا رجع و اوب بولودە دینور سحاب كبی ویلە دینور ریح معناسنە و سرعت معناسنەدر و طوار یورركن اللرینی و ایاقلرینی چاپك دوندرمك یعنی چاپك آلمق معناسنەدر یقال ما اعجب اوب قواءمە ای رجعها فی السیر و قصد و عزم ایلمك معناسنەدر یقال آبە اوبا اذا قصد و دأب و عادت معناسنەدر یقال هذا اوبە ای عادتە و طوغریلق استقامت معناسنەدر و بال آریسنە دینور نحل معناسنە و یولە دینور طریق معناسنە و جهت و سمت معناسنەدر تقول كنت علی اوبە ای جهتە و كیجە ایچرە صویە كلمكە دینور یقال آب الماء او با اذا جاءە لیلا و اوب آیب لفظندن جمع اولور صحب و صاحب كبی راجع معناسنە و اوب كذلك مصدر اولور ابعاد ایلمك معناسنە یقال آبە اللە اوبا ای ابعدە و بو بددعادر و یقولون آبك و آب لك مثل ویلك یعنی وای سكا * شارح دیركە بونك اصلی آبك ما تكرە ایدی عاودك ما تكرە معناسنە بعدە فاعل اضمار اولندی
التأویب : تفعیل وزنندە و التأییب واوی یایە قلبلە بونلر دە رجوع ایلمك معناسنەدر یقال اوّب عنە و ایّب اذا رجع و بتون كوندز یولدە سیر ایلمك معناسنەدر كیجەیە قدر طورمیوب كتمكدن عبارتدر یقال اوّبوا اذا ساروا النهار كلە و مركوب اولان دوەلر بری برینە قزیشوب معارضە و مبارات ایدەرك كتمك معناسنەدر یقال اوّبت الركاب اذا تبارت فی السیر
التأوب : تفعل وزنندە بو دخی ەجوع ایلمك معناسنەدر
الاواب و الایاب : همزەلرك ضمی و واوویانك تشدیدلریلە آیب كلمەسندن كە راجع معناسنەدر
الایاب : كتاب وزنندە و الایوب قعود وزنندە كونش باتوب غاءب اولمق معناسنەدر یقال آبت الشمس ایابا و ایوبا اذا غابت
المتأوّب و المتأیّب : میملرك ضمی و واو مشددە و یای مشددەنك فتحیلە تأوّب و تأیّب كلمەلرندن مصدرلردر كیجە ایلە كلمك معناسنە یقال تأوّبە و تأیبە متأوّبا و متأیّبا اذا اتاە لیلا
الاءتیاب : افتعال وزنندە كیجە ایچرە صویە كلمك معناسنەدر تقول اءتبت الماء اءتبابا ای وردتە لیلا
الاوب : فتحتینلە طارلمق معناسنەدر یقال اوب الرجل اوبا من الباب الرابع اذا غضب
الایءاب : ایجاب وزنندە بر كمسەیی طارلتمق معناسنەدر تقول اوءبتە ای اغضبتە
المأوبة : مفاعلە وزنندە مركوب اولان دوەلر بری برینە قزیشوب معارضە ایلە یورویشمك معناسنەدر یقال آوبت الركاب اذا تبارت فی السیر
المأوّبە : میمك ضمی و واو مشددەنك كسریلە بتون كوندز هبوب ایدن روزكارە دینور یقال ریح مأوّبة ای تهبّ النهار كلە
الایبة : ناءبە وزنندە نصف نهار وقتندە ایچیلان مشروبە دینور شربۀ قاءلە معناسنە
آبە : غابە وزنندە ایراندە ساوە شهرینە قریب بر شهر آدیدر و مغربدە افریقیە قربندە بر شهر آدیدر
مأب : سحاب وزنندە ارض شامدن بلقا قضاسندە بر بلدەدر و مأب اوب لفظندن اسم مكاندر دونوب وارەجق یرە دینور مرجع و منقلب معناسنە و یقال بینهما ثلاث مأوب علی وزن مثالب ای بینهما ثلاث رحلات بالنهار یعنی میانەلرندە كوندز كتمسیلە اوچ قوناق مسافە واردر بورادە مأوب مأب لفظندن جمعدر كوندز یورییوب وارەجق یرە دینور
المأوّب : معظم وزنندە قارپوزك تپسی دلیمی و یاقە اویونتوسی كبی بغایت دكرمی و مدوّر قطع اولنان شیۀ دینور و منە المثل قال الحباب بن المنذر انا حجیرها المأوّب و عذیقها المرجب حجیر حجرەنك مصغریدر كە بورادە مغارە مراددرو عذیق عذقك مصغریدر كە خرما صالقمنك چوپنە دینور یعنی بن آنلرك مدور نقب اولنمش غارییم كە بكا التجا ایدرلر و خرماسی چوك دالییم كە بندن اجتنأ ایدرلر مثل مزبور انا جذیلها الحكك عنوانیلەدە منقولدر
آب : ناب وزنندە بر معروف آیدر عجمیدن معرّبدر رومیەدن آغستوس دیدكلری آی اولەجقدر
الاوبات : همزەنك فتحی و واوك سكونیلە اوبەنك جمعیدر طوار ایاقلرینە دینور قواءم معناسنە
بنو اواب : توّاب وزنندە بر قبیلەدر مخیس الاوابی كە تابعیندندر اول قبیلەیە منسوبدر
الاهبة : همزەنك ضمی یات و یراغە دینور كە سیر و سفر و حرب مقولەسی حالات مهماتیدر ساز و عدّە معناسنە
الهبة : هانك ضمیلە اهبه معناسنەدر یقال اخذ للسغر اهبتة و هبتە ای عدّته
التأهیب : تفعیل وزنندە یراقلنوب حاضر و آمادە اولمق معناسنەدر یقال اهّب للامر تأهیبا اذا استعدّ
التأهّب : تفعل وزنندە تأهیب معناسنەدر یقال تأهّب للحرب اذا استعدّ
الاهاب : كتاب وزنندە درییە دینور جلد معناسنە علی قول دباغت اولنمامش خام درییە دینور جمعی آهبه كلور همزەنك مدیلە افعلە وزنندە و أهب كلور ضمتینلە و اهب كلور فتحتینلە مصباحك بیاننە كورە جمع اخیر غیر قیاس اوزرەدر و عندالبعض اسم جمعدر و اهاب اسمادندر اهاب بن عمیر معروف راجزدر و ابو اهاب بن عزیز اصحابدندر
اهاب : سحاب وزنندە مدینۀ منورە قربندە بر موضعدر
اهبان : عثمان وزننده اصحابدندر
ایهب : زینب وزنندە بر موضعدر
الایّاب : كتان وزنندە سقّاء مەناسنەدر و فی الحدیث * كان طالوت ایابا * ای سقّاء
الایبة : عیبه وزنندە اوبه لفظندە لغتدر كە رجوع معناسنەدر واوی یایە منقلب اولمشدر نتە كە ذكر اولندی

فصل الباء
البؤب: زفر وزنندە شول آته دینور كە قصە كودەلو و قلین اتلو و سیرك آدیملو اشكین و یوریمسی و سكرتمسی پك میدانلو اولە
ببة: دتبە وزنندە هنوز دیللنمكە بشلیان معصومك صوتندن حكایە دركە ببة ببة دیەرك سویلمكە بشلر و ببة بر رجل قرشیلغیدر جوەرینك ببە بر جاریە آدیدر دیوب رجز ایلە استشهادی غلطدر انجق ببە ذكر اولنان قرشیلغیدر كە عبد اللە بن الحارث بن نوفل در كذلك جوهرینك استشهاد محلندە راجزدن حكایە ایلە قال الراجز قولی دخی غلطدر بلكە اول ارجوزەیی ذكر اولنان عبد اللە هنوز طفل صغیر ایكن والدەسی هند بنت ابی سفیان ترقیص ایدەرك ترجیز و انشاد ایلمشدر و ارجوزە بودر * لانكحن ببة جاریة خدبة مكرمة محبە تجبّ اهل كعبە یعنی ببەیە بن بر ننومند محبوبە دختر نكاح ایدوب آلورم كە حسن و جمالدە قریش نسواننە غالبە اولور شارح یدخل فیها زبّە فقرەأ لطیفەسنی دخی الحاق ایلمشدر و ببة اتنە طلو نازك بدن ترو تازە جوانە دینور و ببة لفظی احمق كمسیە صفت اولور كویا كە حكایەء صوت صبی كبی بیهودە دیمك اولور دار ببة مكهء مكرمەدە بر خانەدر
الببّ:بانك فتحیلە بأج مرادفیدركە ضرب و كونە و اسلوب معناسنەدر لسانمزدە بابت و چشید تعبیر اولور و ننومند و سمین جوانە دینور یقال رأیت ببا ای شابا سمینا
الببّان: قتبان وزنندە و بانك تخفیفلە جاإزدر بو دخی اسلوب و طریقە معناسنەدر یقال هم ببان واحد و علی ببان و احد و یخفف ای علی طریقة یعنی جملەسی یكرنك و یكطرز و یكروشلردر قال الشارح و منە قول عمر رضی اللە عنە ان عشت فسأ جعل الناس یتانا واحدا یریدالتسویة فی القسم و كان یفضل المهاجرین و اهل بدر فی العطاء
البأببة: قبقبە وزنندە اركك دوە كوكرەمكَ هدیر فحل معناسنەدر بر دزبە دال مهملە و زای معجمە ایلەدر خدمە وزنندە امام بخاری علیە الرحمە حضرتلرینك جدّی اسمیدر و بو كلمەء فارسیەدر اكنجی زرّاع معناسنەدر
بسبە:رسمە وزنندە بخارا قضاسندە بر قریە آدیدر محدّثیندن جلوان بن سمرە و ابراهیم بن احمد و وكیع بن احمد و احمد بن سهل البأنییون آندندر
البوباة: بانك فتحی و واوك سكونیلە بربة و بیابانە دینور فلاة كبی و بوباء یمن طریقندە بر صرب عقبە آدیدر
الباب: قپویە دینور جمعی ابواب كلور و بیبان كلور تیجان وزنندە و نادر اولەرق ابوبە كلور زیرا فعل كە فانك فتحیلەدر افعلە اوزرە جمعلنمز مؤلف بصاإردە ایتدیكە باب لفظی مدخل امكنە معناسنە موضوعدركە قپو تعبیر اولنور باب دار و باب بلدء كبی و مجازا بر شیءه وسیلەء وصول اولەجق نسنەدە استعمال اولنور و منە یقال فی العلم باب كذاو هذا العلم باب الی علم كذا ای بە یتوصل الیە و معانی ءساءرە بوندن متفر عدر و مصباحدە بو وجە اوزرە مرسومدركە باب كلمەسنك اصلی بوب اولمق اوزرە مقدردركە فتحتینلدر بناء علیە واو الفە قلب اولنمشدر بعضا بالتخصیص مضاف اولور باب الدار كبی كذلك بغداددە بر محلە اسمی اولان باب الشام كبی و اكر متضایفینە نسبت اولنورسە یالكزجە اوّلە نسبت اولنوب البابیّ دینور و ایكیسنە بردن نسبتلە البابیّ الشامی دخی دینور و یالكزجە اخیرەدە نسبت اولنور و كاەجە اول ایكی اسم تركیب اولنوب اسم واحد حكمندە قلندقتدن صكرە ایكیسنە بردن نسبت اولنوب مثلا البابشامی دینور الدار قتنی دیدكلری كبی انتهی و باب حلب ایالتندە بر بلدە آدیدر و حجر قربندە بر طاغ اسمیدر
البوّاب: توّاب وزنندە قپوجی یە دینور دربان معناسنە و بوّاب زیاد بن ابیە نام كمسەنك فرسی اسمیدر
البوابە: كتابە وزنندە قپوجیلق حرفتنە دینور
البوب: بانك فتحی و واوك سكونیلە قپوجی اولمق معناسنەدر یقال باب لە یبوب بوبا ای صاربوّابالە و دیوارە بجە و حجرە آچمق معناسنەدر یقال باب الرجل اذا حفر كوّة
التبوب: تفعل وزنندە قپوجی طوتمق معناسنەدر یقال تبوّب بوّابااذا اتخذە
الباب والبلبە: هایلە حساب و حدود مقولەسنك غایت و نهایتنە اطلاق اولنور
بابات الكتاب: نامە وە نسخەنك سطورندن عبارتدر بونك مفردی یوقدر ششارح دیركە كرجە مؤلف مفردنی انكار ایلدی لكن مفردی بابەدر كە نوع معناسنەدر هر شیءك نوعی اشخاصنی بیلمكە مدخل اولدغیچون لكن كتابە مضاف اولدقدە سطور و وجوهی ارادە اولنور و بوندە مفرد اولەرق مستعمل اولمز زیرا مراد مجموع وجوە و سطوریدر پس مؤلفك واحدی یوقدر دیمكدن مرادی بو مادەدە مستعمل ماحدی یوقدر دیمك اولور حتی اساسدە بو وجهلە مرسومدر مانصە یقال فلان من اهون باباتە الكذب و هی انواع خبثە و قال ابن مقبل* بنی عامر ما تأمرون بشاعر*تخیر بابات الكتاب هجاءیا ای اختار من وجوه الكتاب هجائ و بابە بر شیءە صالح و جسبان اولان نسنەیە اطلاق اولنور یقال هذا بابتە ای یصلح لە و یقال لیس هذا من بابتی یعنی بو بنم خرجم دكلدر و بابە روم اولكەسندە بر سرحد آدیدر و بخارا اعمالندن بر قریە آدیدر ابراهیم بن محمد بن اسحاق المحتث اول قریەدندر و بابە وجه یعنی صنف و نوع معناسنەدر جمعی بابات كلور و شرط معناسنە استعمال اولنور كە بر شیءك وقوعنە خارجدن یعنی آنك ماهیتندن خارج اولارق موقوف علیە اولان نسنەدن عبارتدر یقال هذا بابتە ای شرطە
البویب: زبیر وزنندە مصر قربندە بر قریەدر و بویب محدّثیندن عیسی بن خلادك جدّی اسمدر
البوب: بانك ضمیلە مصر دیارندە بر قریەدر
بابالابواب: خزر اولكەسندە بر سرحددر بندینك اسمیدركە حالا دمورقاپو دیدكلریدر
باب و بوبە: بانك ضمیلە و بویب زبیر وزنندە اسامئ رجالدندر
بابا:حضرت عباسك عبد معتقی اسمیدر كذلك حضرت عایشەنك كولەسی آدیدر ابدالرحمن بن بابا او باباە بالهاء و عبداللە بن بابا او بابی بالباء او بابیە بزیادةالهاء تابعیندندر
بابوبە: ضم باء و فتح یای تحتیە ایلە علی بن محمد الاسواری نام محدثك جدّیدر و احمد بن الحسن بن علی الخنّائ پدرینك جدّی اسمیدر حنا مادسندە بیان اولندی
بوبە: كذلك اسم عجمیدر ابراهیم بن بوبە و عبد الله بن احمد بن بوبە و حسن بن محمد بن بوبە محدثلردر
الباء :تشدید یایلە اعجوبە معناسنەدر كە تعجب اولنەجق عجیب نسنەیە دینور یقال اتی بالبابیە ای بالاعجوبة
بابین: تثنیە بئیەسیلە بحرین ایالتندە بر موضعدر
بابان: مرو شهرندە بر محلەدر
البیب: زیب وزنندە حوضە صو آقەجق مصلغە دینور كە قوییدن چكیلن صویی بوشالتدقدە اورادن حوضە آقوب دوكیلور و حوضك باجەسنە دینوركە حوضە صو كلجك و حوضدن طشرە آقەجق دلیكدر
البیاب: شدّاد وزنندە ازقە و اسواقدە صو كزدیرن سقایە دینور یقال هو البیاب ای الساقی یطوف باالماء
بیبە: عیبە وزنندە اسمادندر حارث بن بیبە قبیلهء مجاشع اعیانیدر


  Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi Herhalde Erzurum’da iken aldım Ahmet Atilla Şentürk Bey’in Osmanlı Şiiri Antolojis...