22 Aralık 2015 Salı

KANTO XXI

KANTO XXI
Sulhu bozma, Borso!” neredeyiz?
“İşinle meşgul ol,
               Budur beni ben yapan,
“Ve res publica’nın imtina ettiği.
“Çulsuz ve sefil bir oğlanken,
“bilirdi hepsi beni tüm bu cittadini,
“Ve onlar ölümüne doğradılar beni, della gloria.”
Vasiyetsiz, 1429, 178,221 florin bırakarak di sugello,
Kırmızı deri kaplı defterinde yazılı olduğu üzere Cosimo’nun. Di sugello.
Ve “krediyle Venedik’te kuruş bırakmadı”-
Cosimo’ydu bu-
“Ve Napoli de, ve onları sulhe mecbur etti.”
Ve genç delikanlı Ficino’yu tuttu
Grek dilini öğrenmesi için;
“adam başı iki endaze kırmızı kumaşla
“dilediğiniz kadar”, Cosimo diyor bunu,
“Haysiyetli yurttaş yaparım size.”
Col credito suo…
Napoli e Venezia di danari…
Costretti… Napoli e Venezia…a quella pace…
Yahut bir başka zaman… her neyse, geçiniz.
Ve Piero kredileri geri çağırdı,
(Diotisalvi arkasındaydı bunun)
Ve battı şirketler ta Avignon’a kadar,
Ve Piero katledilecek gibiydi,
Ve genç Lauro onun önünde indi yola,
Ve dedi ki: Evet, baba geliyor.
Vasiyetsiz. ’69, Aralık’ta, 237,989 florin bırakarak bana,
Benim büyük yeşil muhasebe defterimde bulacağınız üzere
Carta di Capretto’da;
Ve 34’ten sayacak olursam, geçen yıla dek,
600,000 ödemişiz ve üstü,
Binalar, vergiler ve hayır için.
Nic Uzano gördü gelişimizi. Ona karşı, dürüst,
Ve uyardı onları. Katledeceklerdi O’nu,
Ve Cosimo’yu, ama o satın aldı onları;
Onlarda Giuliano’yu katletti. E difficile,
A Firenze difficile viver ricco
Senza aver lo stato.
“E non avendo stato Piccinino
“Doveva temerlo qualunque era in stato;”
Ve “o adam o demiryolunu inşa etmek için kan terledi”;
“lütfen” diye yazdı Bay Jefferson,
“bana bir bahçıvan bulabilir misiniz
Korno çalmayı bilen?
Amerikan servetinin sınırları
Kabul etmez mızıka korosu tutkusunu
Ama düşündüm ki müzik tutkusu
İzlemekle yükümlü olduğumuz iktisatla
Bağdaştırılabilir. Hizmetkarlarım arasındaki
Bir bahçıvan, bir dokumacı, bir marangoz ve taş ustasına
Bir de asma rençberi eklemek arzusundayım. Sizin ki gibi bir memlekette
(yani Burgundy) ki müzik ile haşır neşir ve
Her sınıftan insanın meşgalesi, zannederim ki
Bulunur bu mesleklerde
Korno, klarnet veya obua ve fagot çalabilen insanlar, böylece
İki korno, iki klarnet
İki obua ve bir fagottan müteşekkil koro teşkil etmek
Fuzuli masrafa girmeden mümkün olabilir. Yarım düzine yıl
İstihdam teminatı
               (affatigandose per suo piacer o non)
Ve bu sürenin sonunda, dilerlerse, ülkelerine
Dönüş imkanı temini onları makul ücretlerle buraya
Gelmeye teşvik edebilir. Size zahmet
Olmayacaksa, insanlarınızla
Her zaman ki muameleleriniz esnasında Amerika’ya
Gelmeyi isteyecek insanlar bulabilirsiniz. Vakar
Ve iyi ahlak şüphesiz karakterlerinde aranır hususlar olacaktır”
                                                                          Haziran 1778 Montecello
Ve temmuzda dük Galeaz için Milan’a gittim
Oğlunun vaftizinde kirvelik ettim,
Ötekiler daha kıymetli olsa da,
Ve karısına elmaslı bir altın gerdanlık aldım
3000 düka tuttu, böylece
Sinyor Galeaz Sforza Visconti benden
Tüm çocuklarının kirvesi olmamı istedi.

Bir başka savaş zafersiz, bir başka barış huzursuz.

Ve sultan ona bir suikastçi gönderdi, kardeşini;
Ve Mısır’ın sultanı da bir aslan;
Bir papa bir oğlan ve dört kıza babalık etti,
Ve bir üniversite, Pisa; (Lauro Medici)
Ve az daha işini batırıyordu,
Ve Siena ve Pisa’da gayrımenkul aldı,
Ve Napoli’de kendi sözleriyle sulh yaptı.
Ve tapınak’ın zemininde çimen vardı
Ya da zemininin olması gereken yerde;
               Zulmette solar altın,
               Mavi-siyah çatısı altında, Placidia’nın,
Piskoposluğun; ve oturuyoruz burada
Arenanın yanında, les gradins…
Ve palazzo, zeminsiz, asılı orda şafakta
Gel-git hattının üstünde alçalmış sis;
Ve yüzer orada nel tramonto
Gel-git hattının üstünde altın sisle.
Zemindeki mozaikler, ve hatlar.
Ahmaklar yeni viraneler yapıyor;
               Yeşil okyanusun üstünde gece,
Ve gecenin kuru karası.

               Altın kaplanın gecesi,
Ve havadaki kuru yalaz,
               Merasimin sesleri,
Solgun şimdi, aşağımızdan,
Ve deniz kalay ışıltılarla dolu gün ışığında,
               Karanlıklardaki koyu şarap gibi.
“deniz ile dağlar arasındaki rüzgar”
Ağaç-daireler yarı karanlık denize karşı
               Gün batımına karşı yarı aydın,
Teknesi güneşin bulutla yüklü,
Ve bu saatten sonra , kuru karanlık
Havada ateş yüzdürüyor, müslin altında testisler,
Kuru yalazcık, rüzgarda taşınan yaprak.
Gignetei kalon.
Kocakarının cehaleti gibi nüfuz edilemez.
Şafakta, Actium’dan sonra dönen filo gibi,
Doğuya doğru payandalı, ve değişmiş,
Ve ihtiyar adam süpürüyor yaprakları:
Lanet sana Midas, Pan’ı olmayan Midas!”
Ve şimdi vadide,
Günün kıyısının altındaki vadide:
               İse çamlarıyla birlikte büyü;
“Nil’in İnopos ile kabardığı gibi.
               “Nil’in İnopos ile çağladığı gibi.”
Phoibos, turris eburnea,
               Kobalta karşı fildişi,
Ve havada kesili dallar,
Havada kesili yapraklar,
Tazılar tepenin yeşil yamacında,
               Su siyah hala karanlıkta.
Gevrek havada,
               Munkatı’ tanrılar;
Pallas, elinin içinde genç baykuş,
Ve, gecede, geyik koşar, ve leopar,
Çam dalları arasında baykuş gözü.
Palmiye yaprağının üstünde ay,
                                                           karmaşa;
karmaşa, yeniliklerin kaynağı;
sarı kanat, ay ışığında solgun,
yeşil kanat, ay ışığında solgun,
nar ağacı, ay ışığında solgun,
beyaz boynuz, ay ışığında solgun, ve Titania
içme deliğinde,
               Adımlar, bazaltta kesili.
Dansetti orada Athame, dansetti, ve orada Phaethusa
Damarda renkle,
Kan içkili gibi güçlü, bir zamanlar,
Damarda renkle,
Duman solgunu gırtlakta kızıl. Dis yakaladı onu.

Ve ihtiyar adam sürdürdü orada
               Çiriş otuyla döverek katırını.


1-Borso-: Nicolo d’Este III. üçüncü oğlu, Ferrara kentinin yöneticileri olan d’Este ailesinin en mümtaz şahsiyeti. Ferrara kentinin süregelen bağımsızlığının Venedik kentiyle yarı-kolonyal ilişkisine dayandığını gören Borso bu sebeple evlatlarına sulhü gözetmelerini telkin etti.
2- “İşinle meşğul ol”-: “di Bicci” lakaplı Giovanni de’Medici’nin amentüsü. Yüksek siyasi mevkileri arzulamak yerine işlerini ve ticari münasebetlerini geliştirmek suretiyle kudretli oldular.
3-: res publica: Latince, “cumhuriyet”.
4- “Çulsuz ve sefil..”-: Çocukları Cosimo ve Lorenzo’ya bir servet ve devasa bir uluslar arası bankacılık sistemi bırakan Giovanni di Bicci’nin(1360-1429) sözü.
5-cittadini-: İtalyanca “yurttaş”.
6-della gloria-:İtalyanca, “şöhretsiz”.
7-di sugello-: İtalyanca “mühürlü”.
8-krediyle…-: Floransa’ya karşı Napoli ve Venedik’in ittifak kurduğu 1452 yılındaki savaşta Cosimo bu devletlerdeki yüklü alacağını istediği için bu kentler savaşı sürdürecek imkan bulamadılar.(Young,76)
9-Cosimo-: Cosimo de Medici,1389-1464. 1434-1464yılları arasında makam sahibi olarak değil ama devletin bütün eylemlerinin arkasındaki gerçek güç olarak hüküm sürdü. Sanat ve eğitimin hamisi olarak “Pater Patriae” olarak anıldı.
10-Ficino-: Marsilio Ficino, 1433-1499, Cosimo’nun hekiminin oğlu. Cosimo O’na hususen grek felsefesini yorumlamak üzere eğitim aldırdı.
11-kızıl kumaş endazeleri: Cosimo sıklıkla birkaç düzine kızıl kumaşın Floransa’yı yurttaşlarla dolduracağını söylerdi. Boyasının pahalılığı sebebiyle yüzyıllarca kraliyete tahsis edilmiş olan eflatunun yanında esasen her parlak renk refah işaretiydi.
12-Col Credito…pace-: İtalyanca “kredisiyle Napoli ve Venedik’i barışa zorladı”.
13-Piero-: Piero de ‘Medici,1416-1469, Cosimo’nun en büyük oğlu. Hayatı boyunca çektiği gut hastalığı sebebiyle “İl Gottoso” olarak bilindi. 1464’te Cosimo’nun ölümüyle Piero işleri ve devlet idaresini üstüne aldı ama o vakit henüz on beşinde olan oğlu Lorenzo’ya dayandı. İl Gottoso’nun gerçek karakterini bilmeksizin, Pitti ailesi ona karşı iki yıl boyunca şiddetlenen ve başını Ercole d’Este’nin çektiği Ferrara’daki güçlerin desteklediği bir komplo yürüttüler.
14-Diotisalvi-: Dietisalvi Neroni, Cosimo’nun ölümünden sonra Medici’leri alaşağı etmek için komplo kuran zengin Floransalı. Piero’ya finansal danışmanlık yaparken Piero’ya tüm borçlarını geri çağırması tavsiyesi vererek etraflıca bir mali kriz ve Piero’nun popularitesinin düşmesine ve tamahkarlıkla itham edilmesine sebep oldu. 1466’da komplosu anlaşılınca sürgün edildi.
15:Avignon-: Güneydoğu Fransa’da bir şehir.
16- katledilecek-: Ağustos 1466’da tahtırevan’ın üstünde Floransa’ya giden Piero’yu, O’nu öldürmek isteyen pusucuların pususundan 17 yaşındaki oğlu Lorenzo soğukkanlılığını koruyarak kurtardı: “Atının üstünde giderken yol üstünde bekleyen pusucuları fark eden Lorenzo onları maharetle oyalarken babasına haber gönderip başka bir güzergahtan Floransa’ya ulaşmasını temin etti.”(Young,111-112)
17-Lauro-: Lorenzo de’ Medici, 1449-1492, Piero’nun oğlu. Büyük Lorenzo namıyla bilinen devlet adamı, yönetici, kültür ve sanatın hamisi.
18-Vasiyetsiz: Piero 1469 yılında öldü ve cömertliğine, hayır işlerine yaptığı muazzam bağışlara rağmen oğlu Lorenzo’ya Avrupa’daki en büyük servetlerden birini bıraktı.
19- Carta di Capretto: İtalyanca “parşömen kağıt”
20-Nic Uzano-: Niccolo da Uzano, ölümü 1432, Floransalı devlet adamı ve Medici iktidarının muhalifi Albizzi klanının lideri. Ancak Albizzi ailesini kendisi için tehdit olarak gördüğü Medici’lerle rekabete girmekten alıkoydu.Giovanni de’ Medici’nin 1429’da ölümünde Albizzi’leri oğlu Cosimo’ya karşı hareketten menetti. Ancak 1432’de Uzano’nun ölümüyle “kızgınkafa” Rinaldo degli Albicci Cosimo’yu hapsettirdi. Cosimo Malavolti adlı gardiyan aracılığıyla hakime rüşvet yedirdi ve idam yerine on yıl Padua’ya sürgün oldu. 1434’de Rinoldo ölünce Floransa’ya döndü ve Albizzi’lerin gücü yok oldu.
21-Giuliano: Giuliano de’ Medici, Lorenzo’nun kardeşi. Pazzi komplosunun kurbanı. Kilisedeki ayin esnasında saldırıya uğrayan Lorenzo önemsiz yaralarla kurtulurken Giuliano, ailenin idolü ve mümtaz ferdi, oracıkta öldü(Young,173). Komplo aslında Medici’lere yaradı zira olayı öğrenen Floransalılar duygusal olarak Medici’lere yakınlaştılar ve olayı kendilerine yapılmış saydılar.
22- E Defficile …in stato-: İtalyanca “zor/Floransa’da zengin biri olarak yaşamak/statüsü olmadan/ve statüsü olmadan Piccinino/ üst mevkideki herkesten korkmak zorunda”.
23-Piccinino-: Niccolo Piccinino,1375-1444, İtalyan paralı asker.
24-“o adam”-: Thaddeus Coleman Pound,1832-1914, Pound’un baba tarafından dedesi. Pound’a göre kendi menfaatinden ziyade kamu yararı gözeterek üç demiryolu inşa etti.
25-Jefferson-: Thomas Jefferson,1743-1826. Mektup zihin ve karakter olarak Sigismondo veya Lorenzo de’ Medici gibi bir rönesans adamı ayarında olduğunu gösteriyor.
26-affatigandiose…non: İtalyanca “zahmet çekti, istese de istemese de”.
27-Montecello-: Monticello; Charlottesville, Virginia yakınlarında Thomas Jefferson’un ikametgahı.
28-gittim-: 1469 temmuzunda Lorenzo Milan’lı Galeazzo Sforza’nın oğlunun vaftiz merasimine katıldı. Düşese bir altın gerdanlık ve 3000 dükalık elmas, dük Galeazzo’nun O’nu diğer çocuklarına kirvelik etmesi arzusunu doğurdu.
29-Dük Galeaz-: Galeazzo Maria Sforza, Milan’ın beşinci Dük’ü.
30- Sultan-: Fatih Sultan Mehmet. Lorenzo’nun kardeşi Giuliano’yu öldüren katillerden Barnado Bardini İstanbul’a kaçınca yakalandı ve Lorenzo’ya “hediye” olarak gönderildi.
31-Mısır Sultanı-:Memluk sultanı Kait Bey(Qait Bay), 1468-1496. Mısra’ın kaynağı bilinmiyor.
32-bir papa-:Lorenzo’nun ikinci oğlu Giovanni Leo X adıyla papa oldu.
33-üniversite-:1472’de daha 23 yaşındayken Lorenzo Pisa’ya üniversite kurmak üzere gitti ve bir süre yönetmek üzere orada kaldı. Devlet desteklerine ek olarak kendi servetinden katkıda bulundu ve pek çok kitap bağışladı.
34-Lauro-: Lorenzo de’ Medici.
35-Napoli’de…barış yaptı-: Papa Sextus IV.’un da içinde olduğu Pazzi komplosu ters tepince Papa öfkeyle sadece Medici’leri ve Floransa’yı değil tüm Toskana’yı aforoz etti. Bir süre Floransa Papanın kışkırttığı düşmanlarla çevrili kaldı ve pek çok toprak kaybetti. Bunun üstüne Lorenzo büyük cesaretle (Papa’nın müttefiki) Napoli Kralı Ferrante’ye gitti ve adalet istedi. Ziyaret barışla ve Lorenzo için iftiharla son buldu. Kral Ferrante, Piccinino’ya yaptığı gibi, kurtulmak istediği kimseleri “öğle yemeğine” davet ederdi.
36-altın solar-: 11. Kanto’daki “In the gloom, the gold gathers the light against it” dizesiyle mukayese.
37-Placidia’nın: Batı Roma İmparatoriçesi Galla Placidia’nın kabri. İtalya’da Ravenna’daki mozolesinin altın mozaikleri komşu Bizans San Vitale kilisesi hazinesiyle yarışır.
38-les gradins-: Fransızca “basamaklar”.
39-palazzo-: İtalyanca “saray”.
40-nel tramonto-: İtalyanca “gün batımında”.
41-tesserae-: İtalyanca “mozaik taşları”.
42-Altın kaplanın gecesi…rüzgarda taşınan yaprak-: “bir güzellik nesnesinin doğduğu” tutkunun zirvesine ulaşan bu on üç mısra Pound’un Eleusis öğretileri ve Dionysus, Adonis ve Mısır güneş tanrıları ile ilişkilendirdiği eylem halinde imgeler sunar.
43-Gignetei kalon-: Grek, “güzel bir şey doğuyor”.
44-Actium-: Yunanistan’da bir kent. Anthony ve Kleopatra güçleriyle Octavian arasındaki savaşın meydanı.
45-Midas-: Midas’ın dokunduğu her şeyin altına dönmesi laneti bilinir. Pan’ı olmayan Midas, maneviyatla dengelenmeyen maddi hayatın soğuk ve dehşetli tarafını anlatır
46-Pan-: Grek pastoral bereket tanrısı.
47-İse çamları-: Japonya’da Ujiyamada’da güneş tanrıçasına adanmış iki kutsal tapınak.
48-İnopos-: Delos’ta Nil nehriyle eş zamanlı olarak yükselip alçalan ve dolayısıyla bağlantılı olduğu düşünülen nehir.
49-Phoibos-: Phoibus Apollo, ışık, müzik, kehanet ve pastoral şeylerin tanrısı.
50-turris eburnea-: Latince “fildişi kulesi”.
51-tazılar-: Mısır inancında cennet hayvanları.
52-Pallas-: Pallas Athena, erdem tanrıçası, savaş ve barış sanatlarının hamisi, şehirlerin bilhassa Atina’nın koruyucusu. Athena heykellerinin kaidesine baykuş nakşedilirdi veya birlikte tasvir edilirdi.
53-Titania-: büyü tanrıçası Circe’nin ünvanı.
54-Athame-: muhtemelen aynı sahnedeki Phaethusa gibi Güneş’in kızı olarak icad edildi.
55-Phaethusa-: Helios ve Neaera’nın kızı, güneşin parlak ve hayat veren ışınlarının kişileştirilmesi. https://en.wikipedia.org/wiki/Phaethusa (M.Z)
56-Dis-: Persephone’ye tecavüzü Eleusis ritüellerinin temelini oluşturan yer altı tanrısı.
57-yaşlı adam-: Brueghel’in Icarus tablosunda ihtiyar adam kayıtsızlık içinde tarlasını sürmektedir. Burada da ihtiyar adam Persephone’nin korkunç tecavüzüne kayıtsızdır.(bkz: Guy Davenport, Approaches,154)
58-çiriş otu-: söylendiğine göre Eleusis ritüellerinin doruklarından biri de çiriş otuyla dolu Eleusis cennetlerinin görüldüğü bir temaşa’dır.


11 Aralık 2015 Cuma

KANTO XVIII

KANTO XVIII
Ve Kubilay’a dair:
“Size o imparator’un şehrini tafsilatıyla anlatmıştım
Ve şimdi de Cambaluc’daki parayı anlatacağım
Yani simyanın sırrını:
Dut ağacının hasırını çıkarıyorlar,
Ağacın kabuğu ile gövdesi arasındaki deridir bu,
Bundan kağıt üretiyorlar, ve nakşediyorlar
Yarım tornesel, bir tornesel, veya yarım kuruşluk gümüş,
Ya da iki kuruş, beş kuruş, yahut on kuruş,
Ya da daha büyük bir kağıt için bir altın bezant, üç bezant,
               On bezant;
Bunları nakşedenler resmi görevliler,
Ve haşmetli Han’ın sülüğen mührüyle mühürlü;
Kalpazanların cezası ölümdür.
Ve bütün bunların Han’a külfeti de yoktur.
Böylece zengindir bu dünya’da.
 Postacıları dikili ve mühürlü yol alırlar,
Kaftanları arkadan iliklenip mühürlenir,
Böyle giderler bir yolculuğun başından sonuna.
Ve gelen Hintli tüccarlar
Mücevherlerini bırakıp almak zorundadır bu kağıt
Parayı,
(bu ticaret yılda 400,000 bezantı bulur.)
Ve soylular bu incileri almak zorundadır”
-böyle diyor Messire Polo, Cenova’da mahkum-
“Han’a dair.”
Konstantinopol’de bir çocuk vardı,
Ve bazı İngilizler tekmelemiş kıçını.
“Nefret ediyorum bu Fransızlardan” demiş Napolyon, 12 yaşında,
Genç Bourrienne’e, “yapabildiğim tüm kötülüğü
Yapacağım onlara.”
Zenos Metevsky de böyle.
Ve yaşlı Biers oradaydı, yeşil boynuz,
Top satmak için, ve Metevsky arka kapıyı buldu;
Ve yaşlı Biers mühimmatı sattı,
Ve Metevsky öldü ve gömüldü, yani resmi olarak,
Ve Yiener Cafe’de oturup cenaze merasimini izledi.
Bu hadisenin onuncu yılında,
Bir tomar Humbers hissesi sahibi oldu.
               “Barış! Bayıış!! dedi Bay Giddins,
“Ev-ren-sel?  hayır eğer iki milyon papelin,”
Dedi Bay Giddins, “yatırılmışsa harp techizatı
Üretimine. Nasıl mı sattım Rusya’ya-
“onlara yeni bir torpido bot götürmüştük,
“tamamen elektrikle çalışıyordu, kumandası
“Bir tuş takımı kadardı, bir daktilo
“Kadar yer kaplıyordu, ve prens güverteye geldi
“kumanda etmek ister misiniz? Diye sorduk,
“o da tuttu doğruca mendireğe bindirdi,
“ön tarafı tamamen aşağı indirdi,
“Prens korkudan altına edecekti.
“hasarı kim ödeyecekti?
“benim de şirket için ilk seyahatimdi,
“dedim ki ekselansları, önemli değil,
Size yenisini getiririz. Ve Yüce İsa!
“şirket beni destekledi, ve biz de böylece birkaç sipariş aldık?”
Yani La Marquesa de las Zojas y Hurbara
Sir Zenos’un oraya gider gelirdi
               Champs Elysée’de
Ve akşam yemeklerine kalırdı, ve las once’da
Ön kapıdan ayrılırdı, uşakları
Ve üniformalı kahyasıyla, ve dört sokak dolanıp
Arka kapıya gelirdi, ve kocası da orospu çocuğunun tekiydi
Ve Metevsky, “tanınmış filantrop,”
Ya da “tanınmış finansçı”, daha tanınmış haliyle,”
Basının dediği gibi, “bir filantrop olarak”
Verdi- Este’nin onbirinci Louis’e verdiği gibi,-
Ulusa bir çift güzel zürafa,
Ve balistik kürsüsü vakfetti,
Ve kendisiyle saldırılardan önce istişare edildi.

Ve Mr. Oige Nice’den Paris’e first klas’ta
Oldukça huysuzdu, dedi ki: “Dikkat!
“şimdi bir denizcinin hayatı tehlikeli hayattır,
“ama bir mayın, neden her biri numaralı,
“bir defasında birini kaybettik, ve üç yüz
“adam öldü patlamada.”
Grevcilerden usanmıştı, iş hayatına
Mühendis olarak başlamış ve çalışıp kaybetmiş,
Kömür greviyle, bu paragraftan birkaç ay sonra:

:Sir Zenos Metevsky başkan seçildi
Gethsemane Trebizond Petrol’e.
Ve sonra bir diğeri geldi: 80 lokomotif
Manchester Cardiff hattında
Yeni yağ yakma düzeneğiyle…
Daha ağır türlerin( mesela petrol) büyük stokları
El altında şimdi ülke içinde.

Böyle dedim ihtiyar quaker Hamish’e
Dedim: “alakadarım.” Kül rengine döndü
Ve dedi ki: “gösteriş yapmaz. Hayır, zannetmiyorum
Bir şey öğreneceğini.” Böyle oldu sorduğumda
Metevsky Melchizedek’i.
O, Hamish, traktörleri ta
Kral Menelik’e, üç nehir ve 140 boğaz aşıp götürdü.

“Qu’est-ce qu’on pense…?” dedim: “On don’t pense.
“sadece katı kemiktirler. Medullanın üstünden ampüte
Edin, bu adada hayat değişmez.”
Ama gene sordu, “Mais, qu’EST-CE qu’ON pense,
“De la metallurgie, en Angleterre, qu’est-ce qu’on
“pense de Metevsky?”
Ben de dedim ki: daha onun adını duymadılar.
“MacGorvish’in Bankasına gidip sor.”

Japon gözlemciler pek eğlendiler
Türk farmasonların topların…. alay nişanlarını
Sökme zahmetine girmemeleriyle.
Ve ihtiyar Hamish: Menelik
Bu makineyle ilgili önsezi sahibiydi…her neyse…
Fakat asla çalıştıramadı,
               Bir güç tesis edemedi.
Almanlar O’na  kazanlar gönderirdi,
Ama deveye yükleyebilmek için parçalamak gerekirdi,
Sonra bir daha bir araya getirilemezdi.
Böyle olunca ihtiyar Hamish gitti oraya,
Baktı ki üç nehir
Ve yüz kırk geçit,
O da iki traktör gönderdi, biri diğerini çeksin diye
Ve Menelik bir ordu yolladı, 5000 kişilik zenci ordu
Halatlarla, ve onlar da terlediler ve ezip geçtiler.

Ve Dave’in varınca orda ilk işi bir makineli testere
Çalıştırmak oldu,
Ve bir abanoz kütüğe girişti: whhsssh, t ttt,
Üç dakikada iki günün işini yaptı.

Savaş, bir savaşın ardından diğeri,
Bir horoz tüneği yapamayacak adamlar başlattı.

Ve tabii sabotaj…

1-     Kubilay Han: 1214-1294. 1260’da Moğolistan’ın, 1280’de tüm Çin’in hükümdarı oldu ve Yüan Hanedanlığını kurdu.1285’te banknot şeklinde kağıt paralar dolaşıma sokuldu. Kubilay Han daha çok vezirlerinin, bilhassa Ahama ve Sang-ko’nun etkisi altındaydı.
2-     Cambaluc: Khabalik, Kubilay han’ın başkenti. Han’ın darphanesinin olduğu bu şehir bugünkü Pekin şehri sahasında, eski Yen şehrinin üstüne 1264-67 yıllarında kuruldu. (Kanbaluk: Han-baluk, Han’ın şehri. M.Z.)
3-     Tornesel: muhtemelen İtalyanca tornese, birleşmeden önceki İtalyan şehirlerinde dolaşımda olan küçük bakır veya gümüş sikke.
4-     Bezant: 6 ila 15. Yüzyıllar arasında avrupa’da dolaşımda olan Bizans altın sikkesi.
5-     Messire Polo: Marco Polo, ?1254-?1324, Venedikli seyyah. 1275’te Kubilay Han’ı ziyaret etti ve 1295’te Venedik’e döndü. 1296 yılında savaştığı Cenovalılar tarafından hapsedildi; anılarını hapishanede yazdırdı.
6-     Konstantinopol: İstanbul.
7-     Bourrienne: Louis Antoine Fauvelet de B., 1769-1834, Fransız Diplomat ve yazar, Napolyon’un hususi katibi. Napolyon Bonaparte’ın Anıları’nda Napolyon’un Brienne’deki askeri okulda öğrencilerin adını ve memleketini alaya almaları sebebiyle moralini bozduklarını ve sık sık yazara bu Fransızlara elimden gelen kötülüğü yapacağım dediğini okuyoruz.
8-     Zenos Metevsky: Sir Basil Zaharoff, 1849?-1933, Avrupa silah sanayi patronu. Nordenfeldt&Co adına silah satarak başladığı kariyerine sonra Maxim’e katılarak; ardından da Maxim ile birlikte Vickers şirketine katılarak devam etti. Petrol, uluslar arası bankacılık ve gazetecilik ile de ilgilendi. Yoksulluktan muazzam bir servete ulaştı ve Yunanistan ve İngiltere’de hapis yattı. Kurnazlığı ve kaçıklığı ile zor durumlardan sıyrılmayı bilen Zaharoff çocukluğunda İstanbul’dayken bir İngiliz tarafından tekmelendiği için hayatı boyunca İngilizlerden nefret etti; Napolyon’un Fransız nefreti gibi.
9-     Biers: muhtemelen Hiram Maxim, 1840-1916. Maxim makineli tüfekleri, dumansız barut, gecikmeli fünye ve havadan-ağır-uçak mucidi.Kurduğu silah şirketi Zaharoff’un entrikalarıyla Vickers ile birleştirilerek avrupa’nın en büyük silah şirketlerinden Vickers-Armstrong’u teşkil etti.
10-  Ve Metevsky öldü…: Stephanos Xenos, Sir Basil Zaharoff’un düşmanlarından biri, gazetesi Mikra Ephemeris’de şöyle yazdı: “mahkum Zacharias Basileios Zaharoff Atina’da Garbola adlı eski hapishane’den sansasyonel bir şekilde kaçmaya teşebbüs ederken gardiyan tarafından vuruldu.” Ama aslında vurulan başka bir mahkumdu. Böylece Zaharoff Kafe’de oturup güya kendi cenaze merasimini seyretti. Ama otopsi sırasında Zaharoff’un dişçisi cesedin O’na ait olmadığını tespit etti.
11-  Yiener Cafe: muhtemelen Viyana Cafe.
12-  Humbers: Vickers için takma isim.
13-  Mr.Giddings: tespit edilemeyen bir silah satıcısı için takma isim.
14-  La Marquesa…Hurbara: Sir Basil Zaharoff’un 1924’te 75 yaşındayken kendisiyle evlendiği muhtemelen Madame Maria del Pilar Antonia-Angela-Patrocinio-Simona de Muquiro y Bernete; Villafranca de los Caballeros’un dul eşi.  Zaharoff 1889 yılında İspanya’ya silah satmaya giderken bir gece trende tanıştılar. Bir rivayete göre yeni Villafranca düşesi olarak balayı yolculuğunda, bir diğer anlatıma göre daha yeni evlendiği kocasının zulmünden ve yataklı vagonundan kaçarken kelimenin gerçek manasıyla Zaharoff’un kucağına düşmüş. Neumann’a göre kadının kocası İspanya kralının(Alfonso XII) kuzeni olduğundan ve Zaharoff İspanya’ya iptal edilmiş bir silah siparişi için gittiğinden karşılaşmaları tesadüfî olamaz. Ancak zaharoff ile düşes’in tutkusu gerçeğe dönüştü ve yaşam tarzını dönüştürerek yıllarca sürdü. Adanmış bir Katolik olarak boşanamıyordu, dolayısıyla gizlice buluştular. Ama Zaharoff tutku ile işini buluşturmakta mahirdi.  “Berlin’deki İnternationale Biographische Archiv’e göre Düşes’le tanışmasının ardından geçen iki ay içinde otuz milyon pounds sterlin’e ulaşan sipariş aldı.” (Neumann, 86-88).
15-  Champs Elysées: Paris’te zenginlerin semti. Anekdot’un kaynağı bilinmiyor ama 1920’lerde Paris ve Londra’da dolaşımdaki pek çok rivayetten biri.
16-  Las once: İspanyolca “saat 11”.
17-  Este’nin on birinci Louis’e: Borso d’Este. Louis XI; 1461-1483 arası Fransa Kralı.
18-  Mr. Oige: tespit edilemeyen takma isim.
19-  Gethsemane Trebizond petrol: muhtemelen Zaharoff’un hissedarı olduğu Anglo-Fars petrol şirketi için takma isim.
20-  Hamish: karısı 1908-1909 yılları arasında Londra Knightsbridge’de genç müzisyen ve şairler için bir salon işleten mühendis Taffy Fowler için takma isim.
21-  Melchizedek: Tevrat’ta adı geçen bir kral. Zaharoff savaşın ve harp hazırlığının kralıydı.
22-  Kral Menelik: 1844-1913 Etyopya kralı. 1896 yılında İtalyanlarla savaşıp Etyopya’yı bağımsızlığa kavuşturdu.
23-  Qu’est-ce?...On don’t pense: Fransızca. “ne düşünüyorlar?...düşünmüyorlar.”
24-  Mais…Metevsky?: Fr., “ama İngiltere’de metalurji ve Metevsky hakkında ne düşünülüyor?”
25-  MacGorvish’in Bankası: muhtemelen Barclay’s veya Westminster Bankası, ama bankalarla uluslar arası silahlanma yarışı teşvikçileri arasındaki münasebetler açıktır.

26-  Dave: tespit edilemedi. Ama bu ve Hamish (yani Taffy Fowler) yaratıcı tefeci-olmayan teknoloji geliştiricileri iken Zaharoff gibileri tefeci ve yıkıcı türün temsilcileri.(Bkz. Keleş Bacon ve Dos Santos, 12:3 12).

26 Eylül 2015 Cumartesi

CEHENNEM KANTOLARI KANTOXV



XV
Saccharescent, glükozun içinde,
Ham pamuktaki ağda
               Grasse’nin yağları gibi bir taaffünle,
O büyük kabuk bağlamış göt-deliği, sinek sıçarken,
Emperyalizm gurulduyor,
Nihai idrarlık, mezbelelik, kloaksız çiş torbası,
……r daha az gürültücü, ……Episcopus
               ……..sis,
Baş aşağıda, gömülmüş yalağa,
Titriyor bacaklar ve sivilceli,
               Göbek deliğinin altında ters asılmış büro tipi haya bağı
Kondomu siyah böcek dolu,
dövme işaretleri çevreliyor anüsü
ve bayan golfçüler sarmış etrafını.

Cesur vahşiler
               Doğruyor kendilerini bıçaklarla,
Korkak tahrikçileri vahşetin
…..n ve ........h yenmiş buğday bitlerince,
…….ll sanki şişkin bir fetüs,
               Yüz ayaklı canavar, USURA
Hürmetkarlar doldurmuş yalağı,
               Mekanın efendilerine reverans yapıp,
İzah ediyorlar faydalarını,
               Ve o laudatores temporis acti
b-kun eskiden daha koyu ve zengin olduğu iddiasındalar
ve Fabian’lar ağlaşıyor kokuşmuşluğun taşlaşmasına,
baklava dilimli bir gübrelik için
Muhafazakarlar laflamakta,
               Gecekondu-mahlukatına karşı tozluklarıyla mümtaz,
Ve bir büyük çember içinde sırt sıvazlayıcılar,
               Yetersiz ilgiden şikayetçiler,
Arayış neticesiz, eksik sıvazlamadan naşi karşı talep
Dava meraklısı,
Yeşil bir safra, ajans sahipleri, ….s
               Anonim
…….ffe, kırık
               Güllenin cam kapıya vurduğu gibi vurulmuş bir kafa,
Bir an için görünüyor,
               Düşüyor gövdeye, saralı,
Et nulla fidentia inter eos,
               Hepsi seğiren sırtlarıyla,
Kamalarla, şişe dipleriyle kolluyorlar
Gafil bir anı;

Bir taaffün, tıkılı burun deliklerine;
Altında birinin
               Hiçbir şeyin kımıldatamayacağı,
Seyyar dünya, edepsizliği tarayan bir gübre,
Teşebbüs halinde hata,
Sıkıntıdan doğan sıkıntı,
Britanya haftalık mecmuaları, ……….c’nin nüshaları,
Bir dizi ……nn,
Dedim ki, “bu ne?”
Rehberim de:
Bu cins bölünmeyle türer,
Bu dört milyonuncu tümör.
Bu bolge’da sıkıntılar biriktirilir,
Nihayetsiz cerahat pulları, kronik bir frenginin kabukları.

Deri-pulları, tekrarlar, aşınmalar,
Göt-kıllarının sonsuz yağmuru,
Döndükçe dünya, merkez
               Kat eder tüm bölümleri sırayla,
Devamlı bir popo-geğirtisi
               Dağıtır ürünlerini.
Andiamo!
               Battı birinin ayağı,
Çamurun dalaveresine kapıldı biri, tutamak yok,
Anafor gibi emiyor bataklık,
Dedi ki:
               Kapat ayak aralarını!
Ve gözlerim tutunmuş ufka,
               Yağ ile is karışmış;
Plotinus yine:
               Kapıya,
Gözünü aynada tut.
Şükrettik Medusa’ya,
               Kalkanla taşlaştırdı toprağı,
Aşağı doğru tutarak
Güzergahı sertleştirdi
Önümüzde santim santim,
Direnen malzemeyi,
Başlar kalkandan yükseldi,
Tıslayarak, gözler aşağıda.
Hırsla ziftlenen kurtçuklar,
               Yüz ancak yarı canlı,
Yılanların dilleri
Sıyırıyor yalağı
Sertleştiriyorlar turşuyu,
               İnce ızgara,
Kılıç ucunun yarı eninde.
               Bununla o gizli kötülüğün içinden,
Ha battı ha tutundu,
Asılıp o batmayan kalkana.
Unutuş,
               Unut süreyi,
Uyku, cılız bulantı.
               “Nişabur’da ya da Babil’de”
Diye duydum düşümde.
               Plotinus gitti,
Ve kalkan altımda bağlı, uyandım;
kapı mafsallarından salındı;
soluyup hasta bir köpek gibi, sersem,
alkali ve asit içinde yıkanmış.
Ηέλιον τʹ ʹΗέλιον
               Gün ışığıyla kör,
Şiş-göz, dinlenmiş,
Göz kapakları batıyor, karanlık şuursuz.
              
1-saccharescent: Carrol F. Terrel bununla ilgili izahat vermemekte ancak internetten ulaştığım bir izahatı buraya koymak istedim: “ Ezra Pound bunu bir kantosunda glükozun içindeki ebediyete işaret için kullanmıştı. Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra sakarin’in görece yaygın kullanıma başlandığı sıralarda yazılmıştı. Şeker kıtlığında sakarinin yapaylığı ve soyut glükoz kimyacılığı; işte Pound’un tasvir ettiği modern cehennem.”  (http://sixdegreesofsirthomas.blogspot.com.tr/2013/04/saccharescent.html)
2-Grasse: Fransa’da yağlardan sabun, parfüm ve benzeri ürünler üreten ve kötü kokan bir endüstrisi olan şehir.
3-……: Winston Churchill (RO).
4-USURA: Dante’nin İnferno’sunun XVII. girişindeki yüz ayaklı canavar Geryon’unun Pound versiyonu. Bu bölümün Pound tarafından tercümesi şöyle: “bakın şu keskin kuyruklu vahşi zebaniye… bakın şu bütün dünyayı aldatana… ve sahtekarın kirli görüntüsü geldi… kalan kısmı bir yılan bedeniydi” (SR,133).
              
5-laudatores temporis acti: Latin, “geçmiş günlerin hayranları” (Horace, Ars Poetica, 173; orjinali: laudator temporis acti).
6-Fabian’lar: Fabian topluluğu 1884’te İngiltere’de örgütlenmiş ve kademeli, evrimci bir değişimi savunup marxist devrime karşı bir sosyalist topluluk.
7-et nulla…eos: Latin, “ve aralarında hiç itimat yok”.
8-rehberim: Dante’nin cehennemde rehberi Virgil iken Pound cehennemi 1919-1920 Londra’sı için bir mecaz olarak kullandığından rehberi onu modern cehennemin karanlığından çıkaracak Pisagorcu veya neoplatoncu ışık filozofu Plotinus olur.
9-bolge:ital., cehennem çukurları, Dante’nin İnfernosundaki Malebolge, Pound’a göre sanat düşmanlarıyla tefecileri içerir.
10-Andiamo:İtal., haydi gidelim!
11-Plotinus:205-270, en önemli neoplatoncu ışık filozofu ve Enneads’ın müellifi ki Porphyry tarafından derlenip yayınlanmıştı A.D. 300. Enneads’ın(bu ismi almasının sebebi dokuzlu altı parçadan oluşmasıdır) muhtevası temelde Iamblichus’un çalışması ile benzerdir. Böylece “İamblichus’un ışığı”nın kaynağı olan Plotinus’un birini cehennem karanlığından kurtaracağının umulması uygun olur.
12-Medusa: toprağı harap eden kadınları dehşete düşüren, üç gorgonun en fenası. Bullfinch der ki: “bir zamanlar saçlarıyla övünen güzel bir dişiyken güzelliğiyle Minerva ile boy ölçüşmeye kalkışınca tanrıça onun saçlarının her birini yılana dönüştürdü ki kendisine bakan herkes taşa dönüşürdü.”(Mythology,116). Perseus Medusa'yı öldürmeye gönderildi. Minerva’nın verdiği kalkanı ayna olarak kullanan Perseus Medusa’ya doğrudan bakmadan başını kesip Minerva’ya verdi.”
13-Nişabur: Ömer Hayyam’ın doğduğu kent. Kabusumsu düşte şair Hayyam’ın dizelerini hatırlıyor: kase tatlı yada acı/hayat şarabı döküledurur/yaşam yaprakları düşer teker teker”
17- Ηέλιον: Grek, “Güneş, güneş.”


31 Mart 2015 Salı

KANTO XLVIII

XLVIII
Ve  kiralanacaksa eğer para
Kim ödemeli kirasını paranın?
Kiralanacağı gün parası olan adamlar mı,
Yoksa parası olmayan herifler mi?
Öldü Muhammed VI. Vahideddin Han
“meslek itibariyle ex-sultan”
65 yasında San Remo’da (1926)
Babası Abdulmecid. Azizlik merasiminde
80 hoparlör kullanıldı.  Türk savaşını
Müteakiben Mr Kolschitzky
Ödüllendirildi casusluk hizmetleri sebebiyle
Beş kere yirmi çuval kahve ile (de Banchiis cambi tenendi)
Böylece başlattı kafe hadisesini Viyana’da
Binaltıyüz zannedersem, yahut ne zamansa; Von Unruh
Kabiliyetli taklid etmekte
cesetleri tıkıştıran çavuşu; ceset doluydu
Ve siper tüm cesetleri alacak kadar geniş değildi
Çavuş da tıkıştırdı cesetleri botuyla
Rahat etsin diye Kayzer.
Herr Von Unruh oldukça iyi taklitte
Verdun’daki çavuşu; ve yazdıklarını; Verdun’da.
Dedi ki Mr Charles Francis Adams
İyi sohbet yok. Hiçbir ağırlamada
Londra’da iyi sohbete denk gelmedim
Browning’i Amerikan sayıyorlar,
Görüşleri ve tavrı İngiliz değil.
            Mahzene tıkılmıştı
Van Buren yazmıştı bunları
‘tahrif et ve mahvet’ yazmış J. Adams
‘sonraki neslin babası olur’ yazmış Marks
tuberküloz…Bismarck
Amerikan iç Savaşı için Yahudileri suçladı;
Bilhassa Rotschild’i
Onlardan biri demiş ki Disraeli’ye
Borçlarına faiz ödedikleri için uluslar ahmaktır
Δίγουος
DIGONOS; kayıp ormanda; sonra leopar olarak bilinirler
Ormanda üç yılın ardından; ‘çifte-doğmuşlar’ olarak bilinirler.
Üzgünüm, Majesteleri    Cawdor, eylül 23
Geciktirdiğim için Zâtı Âlilerinin
Köpeğinin pedigrisini
Ama kendisinden satın aldığınız kişiye yazdığımda
Karısından (ya da kızından) bir mektup aldım
Henüz tatile çıkmış ve döndüğünde bana yazacakmış.
Dhu Achil’in (babası) Kennel Club’da kayıtlı olduğunu
Gördüm, ama annesinin kaydı yok.
Dhu Achil İskoç gösterilerinde ödüller kazanmış
Ve pedigride başka iyi köpekler de var
            (üç senatör; dört şişe viski)
Yani köpeğiniz oldukça iyi bir cins (ve de)
Tasdik için detayları yazacağım
(sabah dört’te Mr Rhumby)
Ayrı bir kağıda
(bakan oldu)  Küçük köpek
(devlete) oldukça iyi Mr Mclocherty’nin orda ve mutlu.
Onu çok seviyorlar ve oldukça sevimli bir köpek
                        Saygılarımla arzederim
Galileo; telaffuzu ‘Garry Yeo’
err’ un’ imbecille; ed ha imbecillito
(penceremin altından sesler) il mondo
Salem müzesinin mutemedi değil, Boynuzu
ve ümit burnunu dolaşmayan.
Deniz sanki anakaraya yükselmiş
ve bulutlarda çifte deniz
Bitinya’da 12% faiz;
Yerli Romalıya faiz 6. Buradan başka memlekete tüccar
Olarak üç kez seyahat etmeyen baron olamaz dedi Athelstan
‘biraz daha hisse senedi’ dedi başkan telefonda
Baskıcıya “bastıklarının hepsini sattık’
Böylece bono satıcısı yurtdışına çıktı.
Derler ki, yani Norveçli mühendisin bana dediğine göre, Hawaii’yi geçince
İpler geriyorlar küpeşteden küpeşteye
Belli bir biçimde
Ve 3000 deniz mili yol gidiyorlar
Örgünün altına yatıp, yıldızları izleyerek
‘iki çift ayakkabı alıyorken o
2 örtü; 2 şemsiye; bir orkid (yapay)
Beraberinde yeni bir çeşit file eldiven sunulmuştu bana
Balık ağı gibi, yani günüm heba olmuş değildi
Papaz burada sundu
Una nuova messa
            (dodicesimo anno E.F.)
Bella festa, çünkü papaz burada ilk ayini sunmak
Üzere bulunuyordu
Ve tüm dağlar ateş içindeydi, ve
Köyün etrafını dolandık
            İn giro per il paese
2 adam ve 2 at
Sonra müzik ve kenarda
Çocuklar meşaleler taşıyor ve
Arabada papazlar ve ayini sunacak rahip
Ve araba dolu güzel çiçeklerle
Ve bir sürü insan vardı. Sevdim,
Evler ışıklarla aydınlıktı ve
Dallar pencerelerdeydi
Örtülmüşlerdi el yapımı çiçeklerle ve
Ertesi gün ayin yaptılar ve bir kortej
Lütfen yine gideyim mi oraya
Ve yeni bir çift Pazar ayakkabısı alayım mı?’
Kadife, sarı, telaşsız
Tırmanışlar, bir top, orchis’ine doğru
Ve kırık hala oradaki merdiven
Yassı taşları yolun, Segur dağı.
Val Cabrere’den San Bertrand’a iki mil boyu çatılar
Öyle ki kedinin ayağı toprağa değmez
Şimdi han orası, ve çıplak payandalar,
Zemini bulmak için altı feet eşerler
Ve orda buğday tarlası, ve bir işaret taşı
Terminus’a sunak, çapraz kollar
Taşın arkasında
Güneşin akşama karşı ışıkları kestiği yerde;
Işığın çimeni yakuta kestiği yerde
Savairic; önünde Gaubertz;
            Dediler ki Paris’e tabi olmayacaklar
Mars yağmakta gökten
Dal dal, taş tezgahın üstüne
Nalbantın askısında öküzün nallandığı yerde
Burma çatının çim bahçeyi hizaladığı yerde
Sonra kuleler, yükselmekte şato üstünde-
Düştü darbe üstüne darbeyle, jet avenger
Büküldü, yuvarlandı, yaralandı ve yutuldu sonra lokma lokma
Emilip dibinden o karkasın, yirmi feet üstünde ağaç tomruğun,
Üç karınca dev bir kurtçuğu öldürdüler burada. Orada
Mars havada, düştü, uçtu.
Kullanıldı, geçmiş zaman kipi; Lido’da, Venedik
Bir sepet dolusu taşla yaşlı bir adam,
Bunlar, dedi yaşlı bayan, kumsalda kostümler
Uzunken,
 Rüzgar da varsa, bir taş koyardı yaşlı adam.


1-: ve kiralanacaksa eğer para:  kesin kaynağı tespit edilemedi, ama ilk dört mısra 1830’lu yıllarda Jackson ve Van Buren’in Bank of United States’in ruhsatının yenilenmesine karşı fikirlerinin Pound tarafından yeniden ifade edilişidir.
2-: Muhammed VI. Vahideddin Han: 1861-1926, Son Osmanlı padişahı(1918-1922); !922’de Türkiye cumhuriyet rejimine geçince tahttan indirildi.
3-:San Remo: Kuzey Batı İtalya’da Imperia bölgesinde sürgün padişahın öldüğü belde.
4-:Abdulmecid: 1823-1861, Osmanlı padişahı ve Vahideddin’in babası. (Abdulmecid ve Vahdeddin’in isimleri hakkında Carrol F. Terrell yalnızca bu kadar bilgi vermekte ancak zannederim bu isimlerin zikredilmesinin sebebi Osmanlı ülkesinde tedavüle giren ilk kağıt para ‘kaime’nin ilk defa Abdulmecid zamanında tedavüle sokulmuş olması ve Vahideddin zamanında tedavülden kaldırılmasıdır.M.Z.)
5-:Azizlik merasimi: 12 Haziran 1930 tarihli Herald Tribune gazetesinin Paris baskısında, yoksul çocukları korumak için kurulmuş St. Dorothy hemşireleri tarikatının kurucusu Paula Frasinetti’nin St. Peters’deki Azizlik merasiminde elektrik kullanmıyla ilgili bir konu yer almıştır.
6-:Türk Savaşı: Kara Mustafa iktidara geldiğinde şaşaalı bir hadiseyle iktidarını süslemek için haksız bir savaş için büyük bir orduyu(200.000’den fazla) imparator ve tahtın terk ettiği Viyana önlerine getirdi. Mustafa’nın fantastik beceriksizliği ve askeri ahmaklığıyla, Polonya Kralı John Sobieski 20.000 adamıyla Türk ordusunu kaçırıp Hıristiyanlığı kurtardı. Avusturya Tarihi için 1863 Viyana kuşatması Batı için Waterloo’nun ifade ettiği anlam kadar önemlidir.
7-:Mr.Kolschitzky: Georges François Koltschitzky de Szombor Viyana Kuşatması’nda Türk güçleri hakkında casusluk yapmak üzere görevlendirilmişti, aslında Doğu’da ticaret yapan bir şirketin tercümanıydı. Ödeme olarak kendisine Türk ganimetleri arasında bulunan kahve verilmiş ve kafe açma ruhsatı tanınmıştı.
8-:(de Banchiis cambi tenendi): L, “dövizle işlem yapan bankalar hakkında”.
9-:Von Unruh: Fritz Von U., 1885-1970: Alman oyun yazarı, şair ve romancı; Birinci Dünya Savaşı’nda subay.
10-: Kaiser: Wilhelm II, 1859-1941, Alman imparatoru ve Prusya Kralı (1888-1918).
11-:Verdun: Birinci Dünya Savaşı’nın en uzun ve en kanlı muharebe cephesi. 2 milyon insan katıldı ve bir milyon insan öldü.
12-:Mr. Charles Francis Adams: 1807-1886, Amerikalı devlet adamı, Büyük Britanya nezdinde elçi (1861-1868). 1825’te Harvard’dan mezun oldu, avrupa’yı büyük ölçüde dolaştı, Daniel Webster ile hukuk okudu. Ünlü bir yazar ve dedesinin mektupları, günlükleri ve makalelerinin editörlüğünü yaptı. Charles Francis Adams’ın bunları nerede dediği bilinmemekle beraber babası John Quincy Adams’ın kordiplomatiklerden başka kimsenin sohbetlere ilgi göstermediğini söylediği biliniyor.
13-: Browning: Robert B., 1812-1889.  “Samimi” görüşlerinin yanında dizelerindeki dinçlik ve kakafoni de İngilizlere Browning ilk bakışta yabancı gelmiştir.
14-: Van Buren: Martin Van Buren. Pound Van Buren’in 1854’te yazılan Autobiography’sinin kasden 1918 yılına kadar yayınlanmadığına inanmaktaydı (mahzene tıkılmıştı).
15-:J.Adams:  sözlerin kaynağı bilinmiyor.
16-: Marx: çocuk istihdamı hakkında Marx yalnızca çocukların çektiği ıstırabı değil aynı zamanda bu çocuklar “bir sonraki neslin babaları” olacakları için uzun süreli etkileri hakkında da endişe içindeydi.
17: Bismarck: Otto von B.,1815-1898, Alman asker ve devlet adamı. Mısra’ın kaynağı bilinmiyor.
18.Rotschild: Mısra’ın kaynağı bilinmiyor.
19: Disraeli: Benjamin D.,1804-1881, Beaconsfield Kontu, İngiliz devlet adamı ve yazar, başbakan (1874-1880)
20-:Digonos: Grek, “iki kez doğan”. Bir kez annesi Semele’den bir kez de babası Zeus’un uyluğundan doğan Diyonysus’a atfen kullanılır. Leoparlar ve kedi ailesine mensup tüm hayvanlar Dionysus’a atfen kutsal sayılırdı.
21-:Majesteleri: muhtemelen Kraliçe Victoria. Yazar ve mektubun kaynağı bilinmiyor.
22-:Cawdor: Muhtemelen kuzey İskoçya’da Cawdor Kalesi.
23-:Dhu Achil: Gal dilinde “kara Achilles”. Muhtemelen köpeğin ismi.
24-: Mr. Rhumby: Wilson hükumetinin devlet bakanı Bainbridge Colby’nin lakabı. Şiirde parantez içindeki dizelerle bir mukayese yapılıyor: İngiliz kraliyetinin pedigrili bir köpek seçmesiyle Amerikan başkanının kendine bakan seçmesi.
25-:Mr. Mcloherty: mektubu yazan kraliyet hizmetkarının bir arkadaşı.
26-: Galileo: G. Galilei,1564-1642, İtalyan matematikçi ve astronom.
27-: ‘Garry Yeo’: Galileo.
28-: err’un’..mondo: İtalyanca, “bir embesildi ve dünyayı embesil yerine koydu”. Muhtemelen kilisenin Galileo’ya karşı resmi tutumunu ifade ediyor.
29-: Salem: Massachusetts’te bir zamanlar önemli bir balıkçılık, gemi inşaatı ve nakliye şehri. Bir müzenin vekil tayinindeki tutumu ile politikacıların arka odalarda atama yapmaları kıyaslanıyor: “üç senatör: dört şişe viski”.
30-: Ümit Burnu: Güney Afrika kıtasının ucu.
31-:Boynuz: Güney Amerika kıtasının güney burnu.
32-:Bithynia: Kuzey Batı Anadolu. Nicomedes IV krallığı Roma’ya taşımadan önce İ.Ö.74’te Roma vilayeti oldu.
33-:theign: eski İngilizcede baron.
34-: Athelstan: loncaları kuran İngiliz kralı(924-940). Pound’a göre İngiliz krallarının en bilgelerinden. Mukayese devam ediyor.
35-: “biraz daha hisse senedi”: kontrolsüz hisse senedi spekülasyonları döneminde soyguncubaronlar herhangi bir miktar hisse senedini bastırıp şirketin malvarlığıyla  alakasız bir biçimde satıyorlardı.
36-: Norveçli mühendis: kimliği tespit edilemedi. Ancak muhtemelen Pound kendisine anlatılan bu seyrüsefer başarısı ile ilgili hikayeyi anlatıyor.
37-: “iki çift ayakkabı alıyorken o”: bu yirmidört mısralık bölümün ilk dört mısra’ı (Pound’un kızı Mary de Rachewiltz’e göre) o zaman Paris’te bir alışveriş fuarında zengin bir hanıma eşlik eden Olga Rudge’un Pound’a gönderdiği mektuba işaret ediyor. Sonraki yirmi mısra ise Mary’nin manevi ailesinin İtalyan Trollerindekievinden yazdığı mektuba dayanıyor.
38-:una nuova ..festa: İtal., “yeni bir ayin/(faşist yönetimin on ikinci yılı)/harika seremoni”.
39-: “ateş içindeydi”: içinde dini törenler, resm-i geçitler havai fişek gösterileri de olan faşizm kutlamaları.
40-: in giro…: İtal., “taşrada”
41-: orchis: Grek, “taşak”.muhtemelen kozadan kelebeğe metamorfozun ilk adımı koza için kinaye.
42-:Segur dağı: Innocent III zamanında imha edilen katarlar ve Albigenslerin son mevkileri olan dağ.
43-:Val Cabrere: Segur dağına giden yol üstünde Güney Fransa’da bir köy.
44-: San Bertrand: Güney Fransa’da Segur dağı yolunda bir bölge.
45-: Terminus: Roma’daki büyük Jüpiter tapınağında bulunan ve tanrı Terminus’a adanan sunak.
46-: Savairic: Savaric de Mauleon, doğduğu şehir Segur Dağı yakınındaydı.
47-: Gaubertz: G. De Poicebot, İspanya yolculuğunda Segur dağını ziyaret etmişti.
48-: Paris: Kuzay Fransa’da Innocent III idaresindeki kilise. Güney Fransa hristiyanlarının kendisine tabi olmasını ve mani gibi herediklerin imhasını istiyordu, ama mani mensupları kendilerinin gerçek hristiyanlar oldukları iddiasıyla Paris’in otoritesini kabul etmediler.
49-:Mars yağmakta..: muhtemelen cinsel birleşme için uçan erkek böcek için kinaye(Gourmont’dan alınma). Pound burada arzuların içgüdü ile yönlendirilmesini gelenekselleştirilmiş zekaya yeğ saymaktadır.
50-:ox.. spire-top: Pound’un muhtemelen Remy de Gourmont’un tasvirlerini hatırlatan çiftleşen böcekleri gördüğü mekan.
51-: jet avenger: muhtemelen bir eşek arısı türü.
52-: Mars havada: Nihayet. Gourmont’da pek çok böcek türü vardır ki çiftleşmeden sonra yok olur. “bir çift böcek vardır ki her iki cins de fosfor saçar; erkek havada, dişisi yerde. Çiftleşmeden sonra ışığın sönüşü gibi solup giderler…dişi gökteki alçalan yıldızı görünce toplaşır.. korku ile coşar, zevk içinde titreşir. Solan ışık neredeyse tüm böceklerin kaderinin sembolüdür…çiftleşme biter… hayat onlardan yiter.”(Gourmont;40)
53-:Lido: meşhur bir plajı olan Venedik lagününün dışında adanın kuzey ucundaki şehir.
54-: bir taş koyardı yaşlı adam: yani rüzgardan dolayı eteklerin havalanmasını önlemek için. Cinsel gücü gidince bir çeşit yaşayan ölüye dönüşmüştür.


  Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi Herhalde Erzurum’da iken aldım Ahmet Atilla Şentürk Bey’in Osmanlı Şiiri Antolojis...