11 Aralık 2015 Cuma

KANTO XVIII

KANTO XVIII
Ve Kubilay’a dair:
“Size o imparator’un şehrini tafsilatıyla anlatmıştım
Ve şimdi de Cambaluc’daki parayı anlatacağım
Yani simyanın sırrını:
Dut ağacının hasırını çıkarıyorlar,
Ağacın kabuğu ile gövdesi arasındaki deridir bu,
Bundan kağıt üretiyorlar, ve nakşediyorlar
Yarım tornesel, bir tornesel, veya yarım kuruşluk gümüş,
Ya da iki kuruş, beş kuruş, yahut on kuruş,
Ya da daha büyük bir kağıt için bir altın bezant, üç bezant,
               On bezant;
Bunları nakşedenler resmi görevliler,
Ve haşmetli Han’ın sülüğen mührüyle mühürlü;
Kalpazanların cezası ölümdür.
Ve bütün bunların Han’a külfeti de yoktur.
Böylece zengindir bu dünya’da.
 Postacıları dikili ve mühürlü yol alırlar,
Kaftanları arkadan iliklenip mühürlenir,
Böyle giderler bir yolculuğun başından sonuna.
Ve gelen Hintli tüccarlar
Mücevherlerini bırakıp almak zorundadır bu kağıt
Parayı,
(bu ticaret yılda 400,000 bezantı bulur.)
Ve soylular bu incileri almak zorundadır”
-böyle diyor Messire Polo, Cenova’da mahkum-
“Han’a dair.”
Konstantinopol’de bir çocuk vardı,
Ve bazı İngilizler tekmelemiş kıçını.
“Nefret ediyorum bu Fransızlardan” demiş Napolyon, 12 yaşında,
Genç Bourrienne’e, “yapabildiğim tüm kötülüğü
Yapacağım onlara.”
Zenos Metevsky de böyle.
Ve yaşlı Biers oradaydı, yeşil boynuz,
Top satmak için, ve Metevsky arka kapıyı buldu;
Ve yaşlı Biers mühimmatı sattı,
Ve Metevsky öldü ve gömüldü, yani resmi olarak,
Ve Yiener Cafe’de oturup cenaze merasimini izledi.
Bu hadisenin onuncu yılında,
Bir tomar Humbers hissesi sahibi oldu.
               “Barış! Bayıış!! dedi Bay Giddins,
“Ev-ren-sel?  hayır eğer iki milyon papelin,”
Dedi Bay Giddins, “yatırılmışsa harp techizatı
Üretimine. Nasıl mı sattım Rusya’ya-
“onlara yeni bir torpido bot götürmüştük,
“tamamen elektrikle çalışıyordu, kumandası
“Bir tuş takımı kadardı, bir daktilo
“Kadar yer kaplıyordu, ve prens güverteye geldi
“kumanda etmek ister misiniz? Diye sorduk,
“o da tuttu doğruca mendireğe bindirdi,
“ön tarafı tamamen aşağı indirdi,
“Prens korkudan altına edecekti.
“hasarı kim ödeyecekti?
“benim de şirket için ilk seyahatimdi,
“dedim ki ekselansları, önemli değil,
Size yenisini getiririz. Ve Yüce İsa!
“şirket beni destekledi, ve biz de böylece birkaç sipariş aldık?”
Yani La Marquesa de las Zojas y Hurbara
Sir Zenos’un oraya gider gelirdi
               Champs Elysée’de
Ve akşam yemeklerine kalırdı, ve las once’da
Ön kapıdan ayrılırdı, uşakları
Ve üniformalı kahyasıyla, ve dört sokak dolanıp
Arka kapıya gelirdi, ve kocası da orospu çocuğunun tekiydi
Ve Metevsky, “tanınmış filantrop,”
Ya da “tanınmış finansçı”, daha tanınmış haliyle,”
Basının dediği gibi, “bir filantrop olarak”
Verdi- Este’nin onbirinci Louis’e verdiği gibi,-
Ulusa bir çift güzel zürafa,
Ve balistik kürsüsü vakfetti,
Ve kendisiyle saldırılardan önce istişare edildi.

Ve Mr. Oige Nice’den Paris’e first klas’ta
Oldukça huysuzdu, dedi ki: “Dikkat!
“şimdi bir denizcinin hayatı tehlikeli hayattır,
“ama bir mayın, neden her biri numaralı,
“bir defasında birini kaybettik, ve üç yüz
“adam öldü patlamada.”
Grevcilerden usanmıştı, iş hayatına
Mühendis olarak başlamış ve çalışıp kaybetmiş,
Kömür greviyle, bu paragraftan birkaç ay sonra:

:Sir Zenos Metevsky başkan seçildi
Gethsemane Trebizond Petrol’e.
Ve sonra bir diğeri geldi: 80 lokomotif
Manchester Cardiff hattında
Yeni yağ yakma düzeneğiyle…
Daha ağır türlerin( mesela petrol) büyük stokları
El altında şimdi ülke içinde.

Böyle dedim ihtiyar quaker Hamish’e
Dedim: “alakadarım.” Kül rengine döndü
Ve dedi ki: “gösteriş yapmaz. Hayır, zannetmiyorum
Bir şey öğreneceğini.” Böyle oldu sorduğumda
Metevsky Melchizedek’i.
O, Hamish, traktörleri ta
Kral Menelik’e, üç nehir ve 140 boğaz aşıp götürdü.

“Qu’est-ce qu’on pense…?” dedim: “On don’t pense.
“sadece katı kemiktirler. Medullanın üstünden ampüte
Edin, bu adada hayat değişmez.”
Ama gene sordu, “Mais, qu’EST-CE qu’ON pense,
“De la metallurgie, en Angleterre, qu’est-ce qu’on
“pense de Metevsky?”
Ben de dedim ki: daha onun adını duymadılar.
“MacGorvish’in Bankasına gidip sor.”

Japon gözlemciler pek eğlendiler
Türk farmasonların topların…. alay nişanlarını
Sökme zahmetine girmemeleriyle.
Ve ihtiyar Hamish: Menelik
Bu makineyle ilgili önsezi sahibiydi…her neyse…
Fakat asla çalıştıramadı,
               Bir güç tesis edemedi.
Almanlar O’na  kazanlar gönderirdi,
Ama deveye yükleyebilmek için parçalamak gerekirdi,
Sonra bir daha bir araya getirilemezdi.
Böyle olunca ihtiyar Hamish gitti oraya,
Baktı ki üç nehir
Ve yüz kırk geçit,
O da iki traktör gönderdi, biri diğerini çeksin diye
Ve Menelik bir ordu yolladı, 5000 kişilik zenci ordu
Halatlarla, ve onlar da terlediler ve ezip geçtiler.

Ve Dave’in varınca orda ilk işi bir makineli testere
Çalıştırmak oldu,
Ve bir abanoz kütüğe girişti: whhsssh, t ttt,
Üç dakikada iki günün işini yaptı.

Savaş, bir savaşın ardından diğeri,
Bir horoz tüneği yapamayacak adamlar başlattı.

Ve tabii sabotaj…

1-     Kubilay Han: 1214-1294. 1260’da Moğolistan’ın, 1280’de tüm Çin’in hükümdarı oldu ve Yüan Hanedanlığını kurdu.1285’te banknot şeklinde kağıt paralar dolaşıma sokuldu. Kubilay Han daha çok vezirlerinin, bilhassa Ahama ve Sang-ko’nun etkisi altındaydı.
2-     Cambaluc: Khabalik, Kubilay han’ın başkenti. Han’ın darphanesinin olduğu bu şehir bugünkü Pekin şehri sahasında, eski Yen şehrinin üstüne 1264-67 yıllarında kuruldu. (Kanbaluk: Han-baluk, Han’ın şehri. M.Z.)
3-     Tornesel: muhtemelen İtalyanca tornese, birleşmeden önceki İtalyan şehirlerinde dolaşımda olan küçük bakır veya gümüş sikke.
4-     Bezant: 6 ila 15. Yüzyıllar arasında avrupa’da dolaşımda olan Bizans altın sikkesi.
5-     Messire Polo: Marco Polo, ?1254-?1324, Venedikli seyyah. 1275’te Kubilay Han’ı ziyaret etti ve 1295’te Venedik’e döndü. 1296 yılında savaştığı Cenovalılar tarafından hapsedildi; anılarını hapishanede yazdırdı.
6-     Konstantinopol: İstanbul.
7-     Bourrienne: Louis Antoine Fauvelet de B., 1769-1834, Fransız Diplomat ve yazar, Napolyon’un hususi katibi. Napolyon Bonaparte’ın Anıları’nda Napolyon’un Brienne’deki askeri okulda öğrencilerin adını ve memleketini alaya almaları sebebiyle moralini bozduklarını ve sık sık yazara bu Fransızlara elimden gelen kötülüğü yapacağım dediğini okuyoruz.
8-     Zenos Metevsky: Sir Basil Zaharoff, 1849?-1933, Avrupa silah sanayi patronu. Nordenfeldt&Co adına silah satarak başladığı kariyerine sonra Maxim’e katılarak; ardından da Maxim ile birlikte Vickers şirketine katılarak devam etti. Petrol, uluslar arası bankacılık ve gazetecilik ile de ilgilendi. Yoksulluktan muazzam bir servete ulaştı ve Yunanistan ve İngiltere’de hapis yattı. Kurnazlığı ve kaçıklığı ile zor durumlardan sıyrılmayı bilen Zaharoff çocukluğunda İstanbul’dayken bir İngiliz tarafından tekmelendiği için hayatı boyunca İngilizlerden nefret etti; Napolyon’un Fransız nefreti gibi.
9-     Biers: muhtemelen Hiram Maxim, 1840-1916. Maxim makineli tüfekleri, dumansız barut, gecikmeli fünye ve havadan-ağır-uçak mucidi.Kurduğu silah şirketi Zaharoff’un entrikalarıyla Vickers ile birleştirilerek avrupa’nın en büyük silah şirketlerinden Vickers-Armstrong’u teşkil etti.
10-  Ve Metevsky öldü…: Stephanos Xenos, Sir Basil Zaharoff’un düşmanlarından biri, gazetesi Mikra Ephemeris’de şöyle yazdı: “mahkum Zacharias Basileios Zaharoff Atina’da Garbola adlı eski hapishane’den sansasyonel bir şekilde kaçmaya teşebbüs ederken gardiyan tarafından vuruldu.” Ama aslında vurulan başka bir mahkumdu. Böylece Zaharoff Kafe’de oturup güya kendi cenaze merasimini seyretti. Ama otopsi sırasında Zaharoff’un dişçisi cesedin O’na ait olmadığını tespit etti.
11-  Yiener Cafe: muhtemelen Viyana Cafe.
12-  Humbers: Vickers için takma isim.
13-  Mr.Giddings: tespit edilemeyen bir silah satıcısı için takma isim.
14-  La Marquesa…Hurbara: Sir Basil Zaharoff’un 1924’te 75 yaşındayken kendisiyle evlendiği muhtemelen Madame Maria del Pilar Antonia-Angela-Patrocinio-Simona de Muquiro y Bernete; Villafranca de los Caballeros’un dul eşi.  Zaharoff 1889 yılında İspanya’ya silah satmaya giderken bir gece trende tanıştılar. Bir rivayete göre yeni Villafranca düşesi olarak balayı yolculuğunda, bir diğer anlatıma göre daha yeni evlendiği kocasının zulmünden ve yataklı vagonundan kaçarken kelimenin gerçek manasıyla Zaharoff’un kucağına düşmüş. Neumann’a göre kadının kocası İspanya kralının(Alfonso XII) kuzeni olduğundan ve Zaharoff İspanya’ya iptal edilmiş bir silah siparişi için gittiğinden karşılaşmaları tesadüfî olamaz. Ancak zaharoff ile düşes’in tutkusu gerçeğe dönüştü ve yaşam tarzını dönüştürerek yıllarca sürdü. Adanmış bir Katolik olarak boşanamıyordu, dolayısıyla gizlice buluştular. Ama Zaharoff tutku ile işini buluşturmakta mahirdi.  “Berlin’deki İnternationale Biographische Archiv’e göre Düşes’le tanışmasının ardından geçen iki ay içinde otuz milyon pounds sterlin’e ulaşan sipariş aldı.” (Neumann, 86-88).
15-  Champs Elysées: Paris’te zenginlerin semti. Anekdot’un kaynağı bilinmiyor ama 1920’lerde Paris ve Londra’da dolaşımdaki pek çok rivayetten biri.
16-  Las once: İspanyolca “saat 11”.
17-  Este’nin on birinci Louis’e: Borso d’Este. Louis XI; 1461-1483 arası Fransa Kralı.
18-  Mr. Oige: tespit edilemeyen takma isim.
19-  Gethsemane Trebizond petrol: muhtemelen Zaharoff’un hissedarı olduğu Anglo-Fars petrol şirketi için takma isim.
20-  Hamish: karısı 1908-1909 yılları arasında Londra Knightsbridge’de genç müzisyen ve şairler için bir salon işleten mühendis Taffy Fowler için takma isim.
21-  Melchizedek: Tevrat’ta adı geçen bir kral. Zaharoff savaşın ve harp hazırlığının kralıydı.
22-  Kral Menelik: 1844-1913 Etyopya kralı. 1896 yılında İtalyanlarla savaşıp Etyopya’yı bağımsızlığa kavuşturdu.
23-  Qu’est-ce?...On don’t pense: Fransızca. “ne düşünüyorlar?...düşünmüyorlar.”
24-  Mais…Metevsky?: Fr., “ama İngiltere’de metalurji ve Metevsky hakkında ne düşünülüyor?”
25-  MacGorvish’in Bankası: muhtemelen Barclay’s veya Westminster Bankası, ama bankalarla uluslar arası silahlanma yarışı teşvikçileri arasındaki münasebetler açıktır.

26-  Dave: tespit edilemedi. Ama bu ve Hamish (yani Taffy Fowler) yaratıcı tefeci-olmayan teknoloji geliştiricileri iken Zaharoff gibileri tefeci ve yıkıcı türün temsilcileri.(Bkz. Keleş Bacon ve Dos Santos, 12:3 12).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi Herhalde Erzurum’da iken aldım Ahmet Atilla Şentürk Bey’in Osmanlı Şiiri Antolojis...