11 Nisan 2016 Pazartesi

KANTO XL

XL

Esprit de Corps daimi hiziplerde
Aynı ticaret dalında”, Smith, Adam, “insanlar
asla bir araya gelmezler
meğer ki amme aleyhine bir dalavere dönsün.”
paranın (KENDİmizin) özgürce sarfı
kendi öz banka sahipliğimiz için
ve onda mevduatlar,yatırılan ve çekilen.
De banchis cambi tenendi...
Venedik 1361,
'62.. bir kaç yüzyıldır rafta..
özel olsun kamu olsun...
ulusUN (U,N, UN) tedavüldeki nakdi.
Geniş açık çayırlıklar üretmek için
O geyik parkı için oyun
sahaları için, salkımlar, yüzme havuzları, vesaire:
Kılıç-balığı, yedi yelken balığı, dünya rekoru
elde edildi 24 saatte.
Verecekti borcu, sterlin, sekiz yüz bin
eğerki Peabody işi bıraksaydı.
İngiltere, 1858
AZİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA MR.D'ARCY
50 yıl boyunca İran topraklarının altını kazmaya
mezundur.
'62, komite raporu:
hükumete satılan silahlardan kâr: Morgan
(Dosya 97) hükumete satıldı hükumetin silahları...
yani demem o ki silahlar zaten hükumetindi
fahiş bir kârla
160 bin dolar, tek kalemde, Mr. Morgan'a
altın fiyatını yükseltti diye.

Mücbir sebebi istismar etmek (savaş yani)
Gettysburg'dan sonra, bir günde beş puan aşağı-
iyimserler altına kötümserler kuzeye
Savaştaki yanlışlar iş hayatını geliştirdi.”

Eğer bir millet parasına hükmedecekse”

Boutwell bonoların doğrudan hazine tarafından satılmasına karar verdi.
Mr Morgan: katkılar Cumhuriyetçi partiye, büyük
ölçüde cumhuriyetçi partiye.
Beecher kilisesini organize eden emlakçılar-
Belmont Rotschild'leri temsil ediyor
madeni para ödemesinin tekrar başlaması
dar bir hissedar grubu zengin etti.”
hisse senedi satınalma taahhüdü (demiryolu inşası)
nadiren yüzde otuzun üstünde...
'76'da toplamın yüzde 39'u tahsil edilmemiş
yani demiryolu inşası hisselerinin
yüzde 39'u
Dedi ki Mr Corey “Londra'daki gibi merkezi
kuruluş hiçbir yerde yok”
Pujo soruşturması: Dedi ki Mr Morgan:
hayatımda açığa satış yapmadım”
öğrenince yüksek mikdarda likiditeyi...
1907 “Mr Baker olmadan yapılamazdı
biz durduramazdık (paniği).
Hükumetin silahlarına gelince: satın alınmıştı
bir hükumet dairesince satılmadan
(kınandığı üzere) bir diğerince(yani hükumet dairesi)
geçerek bir kâr süzgecinden.
Bir yunanlı,”dedi Ionides veya bir diğer Helen,
20 bin vurduktan sonra bile hala onurludur”
yani yirmi bin sterlin para.
Yeni gotik ikametgah üstündeki gözlerimizle,
Palladio üstündeki gözlerimizle, senyoral ihtişam arzumuzla
(ÂGALMA, tuhafiye, saatler, tezhib, nakış,
goblen,ahşap kapak içinde okunmamış ciltler,
yarı-maroken, maroken, kabartma köşeler, yeşil kurdelalar,
zarflar, kasnaklı etekler, eşarplar, cici kızlar, ufaklıklar, penbecikler
et cetera
nesnelerin içinden çıkmaya yol aradıkları şeyler

KARTACALILARA ÖVGÜ: HANNO

Herakles'in sütunlarının ötesine uzandı
60 gemilik armada Fenike şehirleri inşası için
her gemiye 50 kürek, hepsinin
30 bin güvertesinde suyla dolu, buğday stokta
Cebeli Tarık'ın ikigün ötesinde yayılmış geniş ovada
Thumiatehyon, batıya Solois'e gitti
ağaçlarla örtülü burun
Entha hieron Poseidônos, güneşe karşı yarım gün
sahil bataklıkları sesli fısıldayan otlarla orada.
Orada büyük fil sürüleri
ve daha başka canavarlar
derken evi bina ettik: Karikon, Gutta, Akra, Meli, Arambo
şehirler bunlar, sonra Lixos
dökülür Libya yükseklerinden
Lixitae dostça inek çobanları sürü sahipleri,
ülkenin yukarısı etiyopyalılar yaban hayvanlar arasında yaşayan
Lixtus dağı ile kıstırılmış
ki orada biçimsiz adamlar atlardan daha yüğrük
Lixtae'den adamlar bizimle geldiler tercümanlık için
12 gün güneye, çölün güneyine yelken
bir gün güneşe karşı yelken, orada bir liman
çevresi 15 mil olan bir ada,
bina ettik, Cyrne dedik oraya
Kartaca'nın karşısı olduğunu düşünerek, zira seyahat süremiz
Kartaca'dan sütünlara kadar olana denkti.
Geçildi Xrestes, bir büyük nehir,
üç büyükçe adasıyla bir lagün
bir gün sonra büyük tepeler koyu sonlandırmış,
halkı vahşi hayvan postu giyip
taşladılar bizi
yanaştırmadılar kıyıya.
Bir sonraki geniş bir nehir dolu
timsah, su aygırı, döndük biz de Cyrne'ye
12 gün kıyıdan gittik
gelişimiz etyopyalıları kaçırdı
yanımızdaki Lixtae adamları onları anlamıyor
12'inci gün ormanlı dağ yükseldi
ağaçların muazzam yumuşak kokularıyla
tüm ıtırlar karışmış birbirine
iki gün, geniş batak ya da koy
uzanır önünde geceleri ateşle dolu.
Kaplarımızı doldurduk, kıyı boyu beş gün açıldık
Batı Burnu'na geldik, limanını kapatan adaya
Ve gündüzleri sadece ormanı,
gece ateşlerini gördük
düdük sesi üstüne düdük sesi
ses üstüne ses; zil üstüne zil sesi,
davul, tahta, deri, vuruş gürültüsü ürkütmek için.
Kâhinler kaçmamızı söyledi.
Ayrılıp o ateş kokusundan
denize uzanan alevler,
korkarak ve yavaşça, toprak gece alev yüklü
bir ışık sütunu diğerlerinin üstünde
göğü ve yıldızları kavurmakta
gündüz yüksek bir dağ olduğu anlaşıldı
Tanrıların arabası dedikleri.
Ateşin altında üç gün Güney Burnu'na, batak
kıllı vahşi halkın adası
Lixtaeliler goril diyor.
erkekleri tutamadık ama üç kadın tuttuk.
Erkekleri yarları tırmanıp,
taşladılar, ama üç kadın tuutk
ısıran, tırmalayan, tutanlara itaat etmeyen.
Öldürüp yüzdük, postları Kartaca'ya getirdik.
Yolculuğu uzatmadık artık,
erzaklar tükendi zira.
Nesnelerin içinden çıkmaya yol aradığı şeyler
Yükseklere, Stratosfere, emperyal
soğukkanlılığa, arşıâlâya, dört kulenin dış duvarlarına
NOUS, tarifi gayri kabil kristal:
Karxédonion Basileos
astı bunu haritasıyla tapınaklarına.


1-Smith, Adam: Adam Smith, 1723-1790, iskoç iktisatçı; “Tabiata tahkikat ve Milletlerin zenginliğinin kaynakları” adlı kitabın müellifi.
2- özgürce sarf: A.B.D. Merkez Bankası fikrine karşı olanların ve de Siena Bankası kurucularının genel savı.
3- De banchis...: Orta çağ Latincesi. “nakdi takas meydanından”
4-Venedik 1361: bilinmiyor.
5-üretmek için: tüm debdebesiyle finansal bir hükümranlık kurmayı arzulayan soyguncu baronları motive eden “senyoral ihtişam” hayali.
6-Peabody: George P., 1795-1869, ticari girişimlerle bir servet edinen ama nihayetinde genel merkezi Londra olan bankacılık ve Uluslar arası finans işine odaklanan kurnaz bir yanki. 1854 yılında Junius Spencer Morgan şirket ortağı oldu.1863 yılında George Peabody'nın emekliliğiyle Peabody and Co. şirketi J.S. Morgan and Co.'ya dönüştü ki Morgan hanesinin kökeni budur. Peabody and Co. şirketi A.B.D.'de bir kaç yılda bir görülen iktisadi krizlerden olumsuz etkilendi ve 1857 paniğinde az daha batıyordu. O yıl ancak İngiltere Bankası'ndan finans desteği sağlanabiliyordu. Junius Morgan İngiltere Bankası ile 800,000 poundluk borç için müzakere etti ancak kendisine cevaben bu parayı ancak 1858 yılından sonra Londra'daki işlerinden el çekmesi halinde alabileceği cevabını aldı. Ancak Morgan pes edecek değildi, İngiliz çevrelerindeki güçlü desteğini mobilize ederek borcu aldı ve krizi atlattı.
7-D'ARCY: William Knox d'Arcy.
8- '62 raporu: Amerikan iç savaşı esnasında Temsilciler Meclisi'nin alt komitesi askeri techizat alımlarında büyük miktarda yolsuzluk olduğunu tesbit etti. J. Pierpont Morgan bir duruşmada ordunun kendi silahlarını fajiş fiyatla yeniden orduya sattığı iddiasıyla bulundu. Tutanaklar “ Kongre raporları Dosya 97” altındadır. (Morgan,58-59)
9-Morgan: John Pierpont M., 1837-1913, aile servetini devasa bir holding ağına dönüştürerek finansın endüstri ticaret ve dahi hükumet üzerine hakimiyetini tesis etti. Tüm endüstri üzerine yayılmış organizasyonlar tesis etti. Pound'un kaynağı Morgan'ın faaliyetlerinin ki çoğunlukla yoz ve düpedüz namussuzca olsa da O'na zaman zaman krizlerde hükumete destek olma imkanı sağlamışsa da esasen bu krizlerin sebebi Morgan hanesinin kendisi olduğunu belirtmektedir.
10-Gettysburg'dan sonra: “ahlaksız” ortaklarıyla Morgan iç savaşı altın spekülasyonuyla muazzam karlar elde etme fırsatına çevirdi. Güney eyaletlerin muzaffer görünmesi altın fiyatını yükseltiyordu: “1863 başlarında altın fiyatı 163'tü. Bir dizi kuzey galibiyeti fiyatları düşürdü. Gettysburg zaferi bir günde beş puan düşüşe yol açtı.” (Morgan, 66-67)
11-İyimserler....: Kongrenin spekülatörler için darağaçları kurması önerildi. Ama Morgan ve adamları her tarafa oynuyorlardı. Corey şöyle diyor “Spekülatörler altın konusunda iyimser, kuzeyin durumu konusunda kötümserdiler.”
12-İş hayatı: Kongre 1864'te Altın Yasası'nı çıkararak spekülasyonlara engel olmak istediyse de bankerler bunu Kongrenin “her zamanki yasa tanımazlığı” olarak niteledi. Yasa çalışmadı, zira hayatın kazanç getiren gerçekleri iş adamları için açıktı: savaş hataları iş hayatını geliştiriyorsa hatalar sürmek zorundadır (Morgan, 66-73).
13-Eğer bir millet..: Pound'un para risalelerinin özet savı (bkz.SP,187-355)
14-Boutwell: George S. B., 1818-1905, Maliye Bakanı. Boutwell savaş sırasında yüksek faizlerler alınan borçları yapılandırmak üzere doğrudan hazineden satılmak üzere düşük faizli bono satışı öngörmüştü. Ancak bankerlerin dediği oldu. Morton sendikası adına Levi Morton “Bankacıların satışından başka bir bono satış yöntemi bilmiyorum” dedi (Morgan,119-120)
15- bazı büyük para babaları hükumetten iş alabilme umuduyla siyasetçileri yumuşatmak için Cumhuriyetçi partiye büyük miktarlarda finans aktardılarsa da siyasetçilerin de kendileri gibi güvenilmez olduğunu anladılar. Morgan siyaseti ve siyasetçileri hakir gördüğü için böyle bir hataya düşmediyse de yine de Cumhuriyetçi Partiye cömert yardımlara devam etti (Morgan,119).
16-Beecher: Henry Ward B., 1813-1887, Brooklyn'deki minberini politik sorunları tartışmak üzere politik platform olarak kullanan papaz.
 17- Belmont: August B., 1816-1890, Amerika'nın en büyük finans kurumlarından biri olan Belmont&Co'nun başı. Rotschild ailesinin A.B.D.'deki finansal menfaatlerini temsil ediyordu. O dönemde Morgan'ın rakipleriydiler.
18-madeni para ödemesi...: Finans camiası iç savaştan sonra borçları “greenback” denilen kağıt para ile ödemek isteyen Greenback Partisi'ni saf dışı bırakarak büyük vurgun vurmuştu (Morgan, 125)
19- Hisse senedi satınalma taahhüdü: Hisse senedi manipülasyonu, demiryollarının finansmanında korsan bankerlerin denetimi altındaydı, öyle ki 1876 yılında sahte hisseler toplamın 39 % kadarını oluşturuyordu.
20- Corey: Lewis C., Louis C. Fraina için Pound'un kullandığı ad. Siyaset bilimci ve The House of Morgan kitabının yazarı. Londra'daki merkezi kuruluş İngiltere Merkez Bankası.
21- Pujo: Arséne Paulin Pujo, 1861-1939, Amerikalı hukukçu ve milletvekili, Banka ve nakit komisyonu başkanı. Federal Reserve Bank'ın kuruluşuna giden para-tröstü soruşturmalarına da başkanlık etti
22-Mr Morgan: Pujo komitesinin para tröstü soruşturmalarına başkanlık eden Samuel Untermeyer Morgan'a “açığa satışı onaylıyor musunuz?” diye sorunca Morgan “bildiğim kadarıyla hayatımda hiç yapmadım” diye cevap verdi (Morgan, 405). Daha öncesinde Corey şunu yazıyor: “1903-4 yıllarındaki tecrübeleriyle kaynaklarında büyük oranda likit para bulundurmayı öğrenen J.P. Morgan&Co, 1907 paniği'nde oldukça muntazam durumdaydı.” (Morgan, 342).
23-Mr Baker: George Fisher B., 1840-1931, Morgan hanesine oldukça yakın olan Baker New York Ulusal Bankası'nın ilk kurucularından biriydi. 1907 paniği'nin atlatılması için alınan tedbirlerde Morgan'ın otoritesini mutlak olarak kabul etti. Morgan daha sonraları oğluna “Mr Baker olmadan başarılamazdı, herzaman üstüne düşen fazlasıyla yaptı” demiştir (Morgan,343).
24-Hükumetin silahları: Pound bunu iktisadi yazılarında yazmıştır: “Büyük Morgan, iç savaşta, krediyle Washington'daki silah kurumundan hasarlı silahları almış ve Texas'taki askeri birliğe peşin olarak satmıştır” (SP, 171, bkz. Üstte 8. madde)
25-Ionides: muhtemelen Luke Ionides.
26-Palladio: Andrea P., 1518-1580, Rönensansın ihtiyaçlarına göre Roma mimarisinin prensiplerini dönüştüren İtalyan mimar. Takip eden sekiz dize büyük soyguncu baronların paralarını harcadıkları ıvır zıvırı işaret ediyor.
27-AGALMA: Grekçe. “süs” veya “heykel” ya da herhangi bir güzel nesne
28-HANNO: M.Ö. 470 dolaylarında Cebeli Tarık boğazını geçip Fas'ın atlantik kıyılarında yedi kent kuran Kartacalı denizci.
29-Herakles'in sütunları: Cebeli Tarık Boğazı, o zaman bilinen dünyanın sınırıydı.
30- Thumiatehyon: Hanno'nun kurduğu ilk kent, Fas'ta Sebu nehrinin ağzındaki Mehdiyye şehri.
31-Solois: muhtemelen Fas'ta El-Beduze
32-Entha hieron..: grekçe. “Orada bir Poseidon tapınağı var”.
33- Karikon...: Hanno'nun kurduğu şehirler.
34- Lixos: Hanno'nun durduğu nehir ve şimdiki El-Araiş şehri
35- Libya yüksekleri: takriben şimdiki Cezayir.
36-Lixitae: Lixos kıyısının halkı.
37: Cyrne: Cerne veya Herne adası.
38- Xrestes: Afrika'nın batı kıyılarındaki Chretes nehri.
39-Batı Burnu: Portekiz Ginesi'nin ana limanı olan Bissau körfezi
40-Nous: Grekçe. “zihin, idrâk, ruh.”
41- Karxédonion...: Grekçe. “Kartacalıların Kralı.”









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  Taşlıcalı Yahyâ Beğ’in Şehzâde Mustafa Mersiyesi Herhalde Erzurum’da iken aldım Ahmet Atilla Şentürk Bey’in Osmanlı Şiiri Antolojis...